Diğer

Neonatal Konvulziyonlar / Tedavi

  • Mete Akisü

J Curr Pediatr 2007;5(1):-

Tekrarlayan ve uzun süreli konvulziyonlar nörolojik hasara yol açtigindan neonatal konvulziyonlarin tedavisi geciktirilmeden düzenlenmelidir (1). Neonatal konvulziyonlar tedavi edilirken altta yatan fizyolojik ve metabolik bozukluklar, konvulziyonun süresi ve tekrari göz önüne alinmalidir. Konvulzif ya da süpheli konvulzif hareketleri gözlenen yenidogan bebegin öncelikle ventilasyon ve perfüzyonu garanti altina alinmalidir. Hasta stabilize edildikten sonra konvulziyonun olasi nedeni hizla aydinlatilmalidir. Konvulziyonun altinda yatan metabolik neden biliniyor ya da kisa sürede ortaya konulabiliyor ise öncelikle bu nedene yönelik tedavi uygulanmalidir. Hipoglisemi, hipokalsemi, hipomagnezemi, hiponatremi ve hipofosfatemi gibi geçici metabolik bozukluklar nedeni ile gözlenen konvulziyonlarin tedavisi bu bozukluklarin uygun sekilde düzeltilmesinden ibarettir. Yenidogan döneminde konvulziyona yol açabilen dogumsal metabolik hastaliklar spesifik diet ya da kofaktör tedavilerini gerektirmektedir. Antikonvulzan tedavi: Yenidogan konvulziyonlarinda kullanilan ilaçlarin optimal idame dozlari, sadece EEG ile saptanan “elektrografik konvulziyonlar”in tedavisi ve antikonvulzan tedavinin süresi konusunda uzlasma saglanamamistir. Antikonvulzan tedavinin baslanmasi, sürdürülmesi ve kesilmesinde altta yatan neden, hastanin klinik bulgulari ve EEG bulgulari göz önüne alinmalidir. Geçici bozukluklar nedeni ile baslanan antikonvulzan tedavinin olasi yan etkileri nedeni ile gereksiz uzatilmasindan kaçinilmalidir.1-Fenobarbital: Gamma-aminobutrik asit (GABA) inhibisyonunu artirip, glutamat eksitasyonunu azaltarak etki gösterdigi düsünülmektedir. Pekçok merkezde birinci basamak tedavi olarak kabul edilmektedir (2). Fenobarbital intravenöz olarak 20-40 mg/kg dozundan 1-2 mg/dk hizinda yüklenir (3). Kardiopulmoner depresyon açisindan hasta yakindan izlenmelidir. Intramuskuler ve oral olarak da verilebilmektedir. IM yol kullanildigindan doz %10-15 artirilmalidir. Oral yol stabil olmayan ve sik nöbet geçiren hastalarda tercih edilmemelidir. Idame dozu 3-4 mg/kg/g olarak baslanip, serum düzeyi ile titre edilir.2-Fenitoin: Voltaj bagimli sodyum kanallarini bloke ederek etki göstermektedir. Lipid çözünürlügü iyi oldugundan hizla santral sinir sistemine ulasir. Suda çözünürlügünün kötü olmasi ve yüksek pH’si nedeni ile intramuskuler yoldan verildiginde doku hasarina yol açmaktadir. Fenitoin yüklemesi 15-20 mg/kg dozundan 1 mg/dk hizinda intravenöz olarak yapilir (3). Solunum depresyonu, kardiak aritmi ve hipotansiyon açisindan hasta yakindan izlenmelidir. Idame tedavi 3-4 mg/kg/g dozundan baslanip, serum düzeyi ile titre edilir.3-Benzodiazepinler: GABA-A reseptörü aktivasyonu ile GABA inhibisyonunu artirarak etki göstermektedirler. a.Diazepam: tek ya da tekrarlayan dozlarda ya da infüzyon ile kullanilabilir. Yükleme 0,25 mg/kg dozundan intravenöz yol ile yapilir. Sürekli infüzyon dozu 0,3-0,8 mg/kg/st olarak kullanilir. Hipotansiyon, apne ve letarji gözlenebilir. Intravenöz formunda bulunan sodyum benzodiazepin bilirubinin albuminden ayrilmasina yol açabilir.b.Lorezepam: 0,05-0,1 mg/kg dozundan intravenöz yoldan verilip gereginde 0,05 mg/kg dozundan tekrarlanabilir.c.Midazolam: Yükleme 0,2 mg/kg dozundan intravenöz yoldan yapilir. Infüzyon 0,1-0,4 mg/kg/st dozundan verilebilir. 4-Piridoksin: Standart antikonvulzan tedaviye yanit vermeyen her olguda mutlaka piridoksin denenemelidir. Eger mümkün ise EEG monitorizasyonu ile verilmelidir. 100 mg piridoksin ile EEG’de düzelme gözlemez ise 10 dakika ara ile ayni dozdan tekrarlanabilir. 5-Folinik asit: B6 denemesine yanit alinamayan olgularda oldukça nadir görülmekle birlikte folinik asite yanit veren konvulziyon akilda tutulmalidir. BOS örnegi alindiktan sonra 4 mg/kg/g dozundan baslanabilir Tedavi baslandiktan 24 saat sonra konvulziyonlarin durmasi beklenmektedir. 6-Diger tedavi seçenekleri: Klonezepam, lidokain, paraldehid, karbezepam, sodyum valproat, lamotijin ve vigabatrin yenidogan konvulziyonlarinin tedavisinde denenmis diger ilaçlardir.Antikonvulzan tedavinin süresi: Antiepileptik ilaçlarin gelismekte olan beyin üzerinde kalici etkileri söz konusu oldugundan tedavi mümkün olan en kisa sürede sonlandirilmalidir (4). Antikonvulzan tedavinin süresi konusunda merkezler arasinda farkli yaklasimlar mevcuttur. Nörolojik muayenesi normal olan, konvulziyonu tekrarlamayan ve EEG’de patoloji saptanmayan hastalarda 2 hafta içerisinde tedavi kesilebilir. Epileptiform bulgulari olan hastalar ise 3. ayda tekrar degerlendirilmelidir.


1. Scher MS. Neonatal seizures and brain damage. Pediatr Neurol . 2003;29:90-381.

2. Clancy RR. The newborn drug development initiative workshop: Summary proceedings from the neurology group on neonatal seizures. Clinical Therapeutics . 2006;28:0-0.

3. Painter MJ, Pippenger C, Wasterlain C, Barmada M, Pitlick W, Carter G, et al. Phenobarbital and phenytoin in neonatal seizures: metabolism and tissue distribution. Neurology . 1981;31:12-1107.

4. Bittigau P, Sifringer M, Genz K, Reith E, Pospischil D, Govindarajalu S, et al. Antiepileptic drugs and apoptotic neurodegeneration in the developing brain. PNAS . 2002;99:0-15089.