Derleme

TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN GİDEREK ARTAN TEHLİKE AŞI REDDİ ÖNLENEBİLİR Mİ?

10.4274/jcp.2019.0037

  • Mustafa Volkan Düzgün
  • Ayşegül İşler Dalgıç

Gönderim Tarihi: 16.08.2019 Kabul Tarihi: 04.10.2019 J Curr Pediatr 2019;17(3):424-434

Aşılama çeşitli hastalıkların mortalite ve morbiditesini azaltmada etkili, uygun maliyetli ve kabul edilmiş bir yöntem olarak toplum sağlığının en önemli başarıları arasında gösterilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü‘nün Mart 2018 raporunda küresel bağışıklamanın yılda 2–3 milyon ölümü engellediği açıklaması aşılamanın toplum sağlığı için ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. Son yıllarda aşılamanın kanıtlanmış faydaları iyi bilinmesine rağmen çocukluk çağındaki aşılanma oranlarında global bir düşüş yaşanmaktadır. Avrupa‘da 2017 verilerine göre kızamık vaka sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık üç kat arttığı ve tanı alan vakaların %87‘sinin aşılanmayı reddettiği tespit edilmiştir. Yine Avrupa‘da boğmaca, tetanoz ve difteri aşısı ile bağışıklama oranı %92‘ye, Amerika‘da %91‘e kadar düşmüştür. Türkiye‘de ise genel aşılanma oranlarında düşüş yaşandığı belirlenmiştir. Kızamık, kızamıkçık, kabakulak, difteri, aselüler boğmaca, tetanoz, konjuge pnömokok ve hepatit B aşıları ile bağışıklama oranları 2016 yılında %98 iken sonraki yılda %96‘ya gerilemiştir. Bu nedenle DSÖ 2019 yılı için belirlediği 10 küresel sorun içerisinde aşı reddine de yer vermiştir. Bu bağlamda aşı karşıtlığını önlemek toplumsal bir sorumluluk olup sağlık personelinden, medya çalışanlarına hatta politikacılara önemli görevler düşmektedir. Literatürde aşı reddinin nedenlerine yönelik çalışmalar olmakla birlikte önlemeye yönelik herhangi bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Bu derlemenin amacı aşı ret ve tereddüt nedenleri doğrultusunda aşı karşıtlığını önlemeye yönelik girişimlerin sunulmasıdır. Derlemede verilen öneriler doğrultusunda yapılacak girişimsel çalışmalarla aşı ret ve tereddütlerinin önlenebileceği düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Aşı reddi, aşı tereddüdü, çocuk, aşı karşıtlığı