Büyüme Fizyolojisi ve Büyüme Geriliginin Nedenleri
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Diğer
CİLT: 3 SAYI: 1
P: -
Mart 2005

Büyüme Fizyolojisi ve Büyüme Geriliginin Nedenleri

J Curr Pediatr 2005;3(1):-
1. Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi, Çocuk Sagligi Ve Hastaliklari Anabilim Dali, Çocuk Endokrinoloji Bilim Dali, Bursa
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Büyümenin Önemi

Somatik büyüme:1. Genel saglik göstergesi oldugu için,2. Toplumsal önyargilar ve kisa boyun olumsuz sosyoekonomik sonuçlari nedeniyle önemlidir.Büyüme geriligi, çocugun ebeveynleri ve arkadaslarinin tutumlarinda degisiklige neden olabilir ve adaptasyon bozukluklarina yol açabilir.

Büyümeyi Etkileyen Faktörler

I. GenetikII. ÇevreselA. BeslenmeB. Genel saglik durumuC. Hormonlar1. Dogumdan önce insülin2. Dogumdan sonra tiroid hormonu ve büyüme hormonu3. Pubertede cinsiyet hormonlari

Büyüme Geriliginin Nedenleri

I. Normal variantA. KonstitüsyonelB. Genetik-aileselKonstitüsyonel büyüme geriligine puberte gecikmesi de eslik eder. Kemik yasi geridir. Büyüme hizi normaldir. Puberte ile birlikte hizlanan büyüme sonucunda ulasilan eriskin boyu normaldir. Bu tarz büyüme aileseldir. Genetik boy kisaliginda ise kemik yasi ve puberte zamani normaldir. Kemik yasi normaldir. Büyüme hizi yine normaldir, fakat eriskin boy genetik potansiyele uygun olarak kisadir.

II. PatolojikA. Nütrisyonel1. Hipokalorik2. Kronik inflamatuar barsak hastaligi3. Malabsorpsiyon4. Çölyak hastaligi5. Demir eksikligi6. Çinko eksikligiÜlkemizde ve dünyada en sik büyüme geriligi nedeni nütrisyoneldir. Yetersiz beslenme veya emilim kusuru sonucunda ortaya çikan enerji veya besin ögelerinden herhangi birinin eksikligi büyüme geriligine neden olabilir. Enerji eksikligi IGF-1 sentezini olumsuz yönde etkileyerek büyüme hormonunun biyolojik etkisini gösterememesine neden olur. Ayni zamanda büyüme hormonuna direnç gelistigi için, nütrisyonel büyüme geriliginde büyüme hormonu tedavisinin yeri yoktur. Demir eksikligi anemi ve istahsizliga neden oldugu için, çinko eksikligi ise birçok metaloenzimin islevini bozarak büyüme geriligine neden olur. Çölyak hastaligi hiçbir gastrointestinal yakinma veya bulgu olmaksizin, sadece büyüme geriligi ile kendini gösterebilir.B. Kromozomal bozukluklar1. Down sendromu2. Turner sendromuTurner sendromunda SHOX (‘short stature homeobox’) geninin eksikligi sonucunda boy kisaligi ortaya çikar. Hastalarin bir bölümünde büyüme hormonunun nörosekretuvar disfonksiyonu saptanmistir. Ayrica gonadal disgenezis nedeniyle, erken teshis edilemeyen hastalar pubertede beklenen estrojenin büyüme üzerindeki olumlu etkilerinden de yararlanamazlar.C. Intrauterin büyüme geriligi1. Izole2. Dismorfik (sendromik) a. Russell-Silver sendromu b. DeLange sendromu c. Seckel sendromu vs.Intrauterin büyüme geriliginden, maternal, vasküler veya fetal nedenlerle fetüsün iyi beslenememesi sorumlu olabilir. Bu duruma fetüsün sistemik veya enfeksiyöz hastaliklari da neden olabilir. Hastalarin bir bölümünde, bir adaptasyon mekanizmasi olarak gelisen insülin direnci, intrauterin hayatin büyümeden sorumlu hormonunun insülin olmasi nedeniyle, büyüme geriligini agirlastirabilir. Bu dönemde gelisen insülin direnci eriskin yasamda görülen obesite, diabetes mellitus, polikistik over ve koroner arter hastaliginin patogenezinde de rol oynamaktadir.III. Iskelet displazileriA. AkondroplaziB. KondrodistrofilerC. DigerBu gruptaki hastaliklar genellikle ekstremitelerin daha kisa oldugu orantisiz büyüme geriligi ile karsimiza çikarlar. IV. MetabolikA. MukopolisakkaridozlarB. Diger depo hastaliklariBu gruptaki hastaliklar, enerji metabolizmasinin bozulmasi veya patolojik depolanmalarin endokrin organlari da etkilemesi sonucunda büyüme geriligine neden olurlar.V. Konjenital anomaliler veya mental retardasyon ile birlikte görülen diger durumlarA. Özgül sendromlarB. Özgül olmayan anomalilerVI. Kronik hastaliklarA. Kronik böbrek hastaligiB. Kronik karaciger hastaligiC. Konjenital kalp hastaligiD. Kronik akciger hastaligiE. Iyi kontrol edilmemis diabetes mellitusF. Kronik enfeksiyonlarSistemik hastaliklarda görülen büyüme geriliginde, hemen her zaman nütrisyonel yetersizlikler de etkendir. Iyi kontrol edilmeyen diyabette enerjinin hücrelere ulastirilmasinda sorun vardir. Karaciger ve böbrek yetersizliginde IGF-1 yapiminin bozulmasi, akciger ve kalp hastaliklarinda ise enerjinin önemli bir bölümünün vücudun oksijenizasyon islevinde harcanmasi ve sik enfeksiyon gibi etkenler büyüme geriligine katkida bulunur. VII. PsikososyalSevgi yoksunlugunun, hipotalamik mekanizmalarla büyüme hormonu fizyolojisini bozdugu gösterilmistir. Bu grupta da beslenme yetersizlikleri, büyüme geriligine katkida bulunur.VIII. Kronik ilaç alimiC. GlukokortikoidlerD. Yüksek doz estrojenE. Yüksek doz androjenF. MetilfenidatG. DekstroamfetaminEndojen veya eksojen yüksek doz glukokortikoidler hipotalamik GHRH, hipofizer büyüme hormonu ve periferik IGF-1 yapimini durdurur. Ayni zamanda IGF-1’in kikirdak proliferasyonunu baskiladigi bildirilmistir. Hiperaktivite-dikkat azligi sendromunda kullanilan metilfenidat ve dekstroamfetamin gibi ilaçlar, yine IGF-1’in periferik etkisini inhibe etmektedir. Yüksek doz cinsiyet hormonlari ise kemik yasinin ilerlemesine neden olarak epifizlerin erken kapanmasina ve boy kisaligina neden olmaktadirlar.IX. Endokrin nedenlerA. Büyüme hormonu eksikligiB. Büyüme hormonuna direnç sendromlariC. HipotiroidizmD. HipertiroidizmE. Cushing sendromuF. Adrenal yetmezlik G. Erken puberteH. Gonadal agenezis ve disgenezisI. Hipofosfatemik riketsJ. Hipoparatiroidizm ve psödohipoparatiroidizmBüyüme hormonunun islevi için ve normal metabolizmanin saglanmasi için tiroid hormonuna gereksinim vardir. Yüksek doz glukokortikoidlerin büyüme hormonu fizyolojisini baskilamasina karsin, normal miktardaki kortizolun büyüme hormonunun sentezi için izin verici etkisi vardir. Bu nedenle, hiperkortizolizmde oldugu gibi adrenal yetmezlikte de büyüme geriligi görülür. Erken pubertede epifizlerin erken kapanmasi, gonadal disgeneziste ise (Turner sendromunda oldugu gibi) cinsiyet hormonlarinin olumlu etkilerinden yararlanamama nedeniyle boy kisaligi görülür. Cinsiyet hormonlarinin büyüme hormonu için de uyarici oldugu bilinmektedir. Buna karsin, Klinefelter sendromunda, gonadal disgenezise ragmen boyun uzun oldugu unutulmamalidir. Kemik metabolizmasinin hastaliklarinda ise agir deformiteler veya demineralizasyon kemik uzamasini olumsuz yönde etkileyebilir.

Büyümenin Degerlendirilmesi

Dogumdan itibaren boy ve agirlik uygun kosullarda ölçülerek ve uygun büyüme egrilerine kaydedilerek izlenmelidir (2,3,3,4). Boyun 3 persentilin (veya normalin 2 SD’unun) altinda olmasi halinde boy kisaligindan, boyun daha önce izledigi persentilin altina düsmesi halinde ise büyüme geriliginden veya duraklamasindan söz edilebilir. Bu durumda akilci bir klinik ve laboratuvar yaklasim normal variantlarin tanimlanmasini ve patolojik boy kisaliginin ayirici tanisini mümkün kilacaktir.