Giris
Radyasyon maddeye ve insana nüfuz edebilen dalgalar veya parçaciklar biçimindeki enerji yayimi ya da aktarimidir. Radyasyon maddedeki etkisine göre iyonlastiran (nükleer) ve iyonlastirmayan (elektromanyetik) olmak üzere ikiye ayrilmaktadir. Iyonlastiran radyasyon atom ve moleküllerden elektron koparabilirken, konumuz olan iyonlastirmayan radyasyon, atomik baglari kiracak yeterli enerjiye sahip degildir. Buna karsin isinma, kimyasal reaksiyon degisimleri, hücreler ve dokularda elektrik akiminin indüklenmesi yoluyla biyolojik etkilere yol açmaktadir. Elektromanyetik alan (EMA) elektrik yüklerin hareketinden dogan, elektrik ve manyetik alan bilesenlerine sahip elektromanyetik enerji içeren kuvvet alanidir (1). Kentsel alanda baslica EMA kaynaklari yüksek gerilim hatlari, trafolar, cep telefonu baz istasyonlari, radyo-televizyon-telsiz vericileri olup konutlar ve diger yapilarda da etkisini göstermektedir. Cep telefonlari da güncelligini koruyan önemli EMA kaynaklarindandir. Konutlarda ise elektrik tesisati ve elektrikli aletler EMA olusturmaktadir. EMA’larin saglik etkileri kanser, üreme sagligi sorunlari, sinir dokusunun bozulmasi ile karakterize nörodejeneratif hastaliklar ile kalp hastaliklarina odaklanmistir (2). EMA gücü, kaynaktan uzaklastikça azalmaktadir. Bu nedenle EMA kaynaklarina yakin olmanin saglik riskini artiracagi düsünülmekte ve maruziyet seviyesine ek olarak uzaklik da önemli bir degisken olarak degerlendirilmektedir. Çalismalar, özellikle 14 yasindan küçüklerde dogulan/yasanilan konutun yüksek gerilim hattina olan uzakliklari üzerine yogunlasmaktadir. Çalismalarin büyük bir çogunlugu da çocuklarin yatak odasinda yapilan tek seferlik ya da 24-48 saatlik EMA ölçümleri üzerinden degerlendirme yapmaktadir. Yapilan çalismalar sonucu Uluslararasi Kanser Arastirma Merkezi (IARC) baslica yüksek gerilim hatlari ve elektrikli aletlerden kaynaklanan çok düsük frekansli manyetik alani insanda sinirli kanita sahip kanserojen ve hayvan deneylerinde yeterli kanserojen olarak tanimlanan grup 2B’de siniflandirmistir (3). Kanserler içinde özellikle çocukluk çagi lösemilerine yönelik çalismalar, sayica fazla olmasi ve anlamli iliskileri göstermesi nedenleriyle dikkat çekicidir. Derlemenin amaci, kentsel alanda çok düsük frekansli EMA kaynagi olan yüksek gerilim hatlari ile çocukluk çagi lösemileri arasindaki iliskiyi irdelemektir.
EMA Maruziyeti
Manyetik alan daha çok Amerika Birlesik Devletleri’nde (ABD) kullanilan gauss ya da uluslararasi kabul görmüs tesla birimi ile tanimlanir. Manyetik alan ölçümlerinde miligauss; 1/1000 gauss ve mikrotesla ise 1/1000000 tesla’dir. Miligauss ve mikrotesla arasindaki iliski 0,1 µT=1mG seklindedir. Önemli soru; toplumda EMA’a ne kadar maruz kalindigidir. Toplum degisik seviyelerde EMA’a maruz kalmaktadir. EMA maruziyeti açisindan yerlesim alanlarinin ve konutlarin özelliklerine göre anlamli farkliliklar vardir. Metropolitan alanda konutlarda ve çocuk odalarindaki maruziyet; sehir, kasaba ve kirsal alana göre daha fazladir. Eski yapilar, hem is hem konut amaçli kullanilan binalar ve enerji hatlarina yakin konutlarda maruziyet daha fazladir. Konutlarda maruziyeti elektrik tesisatinin durumu ve kullanilan elektrikli cihazlar belirler (4). Maruziyetin diger belirleyicileri, sosyal yasami ve çevreyi belirleyen yas durumu ile çalisanlar için çalisma kosullaridir. Ispanya’da kentsel alanda yapilan ölçümlerde, kent içi farkliliklar dikkat çekmistir. Ölçülen en yüksek deger 7,3 µT olup ölçümlerin %14,4’ü, sagliga olumsuz etkisi olabilecegi gösterilmis olan, 0,2 µT’dan fazladir (5). Türkiye’de maruziyet belirlemeye yönelik az sayida çalisma vardir. Ankara’da yüksek gerilim hatlari izdüsümündeki ortanca deger 9,1 mG (0,91 µT) olarak bulunmustur. Ortalamasi 10 mG üzerinde olan 11 (4) yüksek gerilim hatti bildirilmistir (6). Hem Ispanya hem Ankara çalismalari kentlerde özellikle yüksek gerilim hatlarindan kaynaklanan EMA maruziyetinin saglik riski olusturacagini düsündürmektedir. Uzun yasam diliminin geçirildigi konutlar EMA’a daha çok maruz kalinan yerlerdir. Bu nedenle çocuklar ve yaslilar bundan daha fazla etkilenmektedir. ABD’de konut maruziyetinin incelendigi, 992 ev ve odalarin ortasinda yapilan ölçümlerde evlerin %50’sinde manyetik alanin 0,6 mG ve alti (0,06 µT), %15’inde ise 2,1 mG (0,21 µT) oldugu ve tüm ölçümlerin ortalamasinin 0,9 mG (0,09 µT) oldugu bildirilmistir (7). EMA maruziyeti açisindan saglikli sonuçlara ulasmak için bireysel maruziyet seviyelerinin de incelenmesi zorunludur. ABD’de 1000 kiside, 24 saat boyunca yapilan ölçümlerde; maruziyet ortalamasi 0,89 mG (0,089 µT) bulunmustur. Toplumun %14,3’ünün 24 saatlik ortalama maruziyeti 2 mG’dur (0,2 µT). Toplumun %6,3’ünün 3 mG (0,3 µT), %2,42’sinin 5 mG (0,5 µT ) ve %0,46’sinin 10 mG (1 µT ) maruziyeti saptanmistir. Bu durumda her dört kisiden birinin ortalama 0,2 µT’dan fazla EMA’a maruz kaldigi söylenebilir. Bireyler yüksek düzeyde ancak kisa süreli EMA’lara maruz kalabilmektedir. Toplumun %25’i bir saatini 4mG’den (0,4 µT), %9’u ise 8 mG’den (0,8 µT) yüksek alanlarda geçirmektedir. Yas gruplarina göre de maruziyet farkliliklari vardir. En fazla maruziyet ortalamasi (0,97 mG) çalisma hayatindaki yas grubundadir. Bunu okul öncesi yas grubu (0,80 mG) ve okul çagi çocuklari (0,76 mG) izler (8). Taiwan’da yapilan çalismada 7 yas ve altindaki çocuklarin %7,3’ünün 0,3 µT ve %5,4’ünün 0,4 µT’dan fazla maruziyeti bildirilmistir (4). Wertheimer ve Leeper’in (9) 1979 yilinda çok düsük frekansli EMA maruziyeti ile çocukluk çagi kanserleri arasindaki iliskiyi bildirmeleri, dikkatleri EMA’larin saglik etkileri üzerine çekmistir. Son 20 yil içinde de artan sekilde degisik EMA kaynaklari ile saglik sonuçlari arasindaki iliski incelenmistir.
Doz-Yanit Iliskisi
EMA ile lösemi arasindaki iliskiyi arastiran çok sayida çalisma vardir. EMA ile lösemi arasinda anlamli iliski olmadigini bildiren çalismalar (10-13) bulunmasina karsin, 0,4 µT ve üstündeki maruziyetlerde çocukluk çagi lösemi riskinin 2 kat arttigi bildirilmektedir (14). Ancak riskin daha düsük maruziyetlerde ve daha fazla oldugunu gösteren çalismalar da yayinlanmistir. Tablo 1’de degisik ülkelerde yapilmis, konutlarda ve özellikle yatak odalarindan yapilan ölçümlerle YGH-lösemi iliskisini inceleyen arastirma örnekleri ve sonuçlari sunulmustur. Almanya’da yapilan çalisma, gündüz maruziyetine göre gece maruziyetinde, doz yanit iliskisinin daha belirgin oldugunu göstermistir. Arastirmacilar bu durumun gece maruziyetinde melatonin hormon üretim ve saliniminin baskilanmasindan kaynaklanabilecegini bildirmektedir. Çalismanin diger önemli özelligi 4 yasindan küçüklerde riskin daha fazla oldugunu göstermesidir. Gece maruziyeti ≥0,4 µT olan 4 yas alti çocuklarda çocukluk çagi lösemi riski 14,9 kat (%95 güven araligi =1,2-185) artmaktadir (15). Baska bir çalismada riskin 6 yas altinda arttigi gösterilmistir (16). Çalismalar çocuklarin EMA maruziyetine daha duyarli olup risk grubu olusturduklarini düsündürmektedir.
EMA Kaynagina Uzaklik-Lösemi Iliskisi
EMA kaynaklarina yakinlik ile lösemi arasinda iliski olup olmadigi tartismalidir (11). Elektrik iletim hatlarina uzaklik ile lösemi arasinda gösterilen iliski diger çocukluk çagi kanserlerinde bulunamamistir (17). Tablo 1’de YGH’dan uzaklik-lösemi iliskisini inceleyen çalismalardan örnekler sunulmustur. Özellikle yasamin ilk yillarinda enerji nakil hatlarina yakin yasamanin lenfoproliferatif ve myeloproliferatif hastalik riskini artirabilecegine dikkat çekilmektedir. Yüksek gerilim hattina 300 metreden yakin alanda dogan ve 15 yasina kadar yasayanlarda lösemi ve lenfoma açisindan risk vardir (18). Bu çalismalar enerji iletim hatlarina yakin yasamin özellikle çocukluk çagi lösemileri için önemli bir risk olabilecegini düsündürmektedir. Çok düsük frekansli EMA’lar disinda radyofrekans EMA kaynagi olan televizyon ve radyo vericileri ile çocukluk çagi lösemileri iliskisi de incelenmistir. Radyo ve TV vericilerine yakin yasamin lösemiler ile iliskisinin olmadigini bildiren çalisma (19) bulunmasina karsin; Güney Kore’de yapilan olgu/kontrol (2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,82) çalismasinda AM (Amplitude Modulation) radyo yansiticilarina 2 km ve daha yakin yasayan 0-14 yas grubunda tüm lösemiler açisindan anlamli artmis risk bildirilmektedir (20). EMA ile lösemi iliskisini gösteren çalismalara ek olarak, lösemi tanisi almis çocuklar arasinda EMA maruziyeti kaynakli sag kalim farkliliklari da bildirilmistir. ABD’de 386 lösemili çocuk üzerinde yürütülen kohort çalismasinda ≥0,3 µT maruziyette azalmis sag kalim gösterilmistir (21). Avustralya’da 123 lösemili çocuk üzerinde televizyon yansiticilarina yakin yasam ile sag kalim iliskisi incelenmistir. Çalisma, bes yillik sag kalimin yansiticiya 0-4 km. mesafede olanlarda %55, 4-12 km. arasi mesafede yasayanlarda %71 oldugunu göstermistir. Bu oranlar on yillik sag kalim için %33 ve %62 olarak bulunmustur (22). Almanya’da 1-14 yas grubundaki 595 lösemili çocuk üzerinde yapilan kohort çalismasinda 0,2 µT üstündeki maruziyet ile azalmis sag kalim iliskisi bildirilmistir (23).
Sonuç
EMA’nin saglik etkilerine yönelik farkli görüsler bulunmaktadir. EMA’in genel saglik sorunlari açisindan yeterli kaniti olmadigi, öncelikli halk sagligi sorunu olmadigi bildirilmektedir (24). Ancak, EMA maruziyeti açisindan çocukluk çagi lösemilerini diger saglik sonuçlarindan ayri tutmak gereklidir. Bir meta analiz çalismasinda EMA’larin önemli halk sagligi sorunu oldugu, risk siddeti orta derecede olsa da güçlü ve tutarli bir sekilde iliskinin gösterildigi saptanmaktadir (25). Lösemi ile EMA arasinda iliski olmadigini bildiren çalismalara karsin, doza ve kaynaga uzak yasam ile iliskisini gösteren çalismalar göz ardi edilemez bulgular sunmaktadir. Ulusal Çevre Sagligi Bilim Enstitüsü, bilimsel kanitlar açisindan EMA ile saglik arasindaki zayif iliskiye karsin çocukluk çagi lösemilerinde bu iliskinin göz ardi edilemeyecegini bildirmektedir (26). Çalismalar farkli dozlardaki riske dikkat çekmekle birlikte özellikle 0,3 ve 0,4 µT üzerinde yogunlasilmaktadir. Yasam alanlarinda EMA maruziyeti saglik riski olusturdugu düsünülen seviyelerin üzerinde olabilmektedir. Özellikle eski yapilar, kentsel alan, yüksek gerilim hattina yakin yasam, basta çocuklar olmak üzere saglik riski tasimaktadir. Yüksek gerilim hatti kaynakli çok düsük frekansli EMA’larin olasi kanserojen oldugu, 0,2 µT ve üzeri maruziyette riskin olusabilecegi, çocuklarin yetiskinlere göre daha duyarli oldugu ve gece maruziyetinin daha riskli oldugu unutulmamalidir. Hastalik olusumuna ek olarak lösemili hastalarda EMA maruziyetinin sag kalim süresini etkileyebilecegi ayrintili incelemeye deger bir konudur. EMA kaynakli saglik risklerinin azaltilmasi saglikli kentlesme ile gerçeklesebilir. Özellikle EMA maruziyeti açisindan risk grubunu olusturan 15 yas alti grubun toplu yasadigi kres, anaokulu, okul, eglence merkezleri, spor kompleksleri ve saglik kuruluslarinin kurulma asamasinda, EMA ölçümlerinin yapilarak saglik etki degerlendirmelerinin yapilmasi gereklidir. Yine bu alanlarda faaliyet gösteren kurum/kuruluslarda ölçümler ile saptanan riskli alanlar için korunmaya yönelik önlemler uygulanmalidir. EMA’larin olumsuz saglik etkilerinden korunmanin bir yolu da ailelerin ve toplumun EMA’lar ve özellikle çocuklarin maruziyetini azaltacak önlemler hakkinda bilgilendirilmesi ve toplumsal bilinç olusturulmasidir.