Fagositer sistem nötrofil ve makroflardan olusmakta olup; bu sistem hücrelerinin bozuklugunda sik tekrarlayan enfeksiyonlar görülmektedir. Fagositler dogal immün sistemin esansiyel kompenentlerindendir. Bakteri, mantar ve parazitlere karsi savunmada önemli immün sistem elemanlarindandir.Fagositer sistemde defekt olan hastalar süt çocuklugu veya daha sonrasinda tekrarlayici, nadir görülen bakteriyel ajanlarla ve tedaviye geç yanit veren bakteriyel enfeksiyonlarla karsimiza çikmaktadir. Infeksiyonlar daha fazla deri ve mukozalar, akcigerler, lenf nodu ve dis etlerinde görülmektedir. Bunun yanida sepsis de ilk basvuru sebepleri arasinda sayilabilmektedir (1).Burada mononükleer fagositler ve nötrofillerin kalitimsal bazi hastaliklarina kisaca deginilecektir.
Kronik Granülomatöz Hastalik
Kronik granülomatöz hastalik (KGH), süperoksit olusumunu saglayan nikotinamid adenin dinükleotid fosfat (NADPH) oksidaz enzim defekti sonucunda ortaya çikan bir hastaliktir. NADPH oksidaz superoksit radikallerinin olusumunu ve respiratory burst ün gerçeklesmesini saglayan bir enzimdir (2,3). Katalaz (+) bakteriler ve mantarlarin yol açtigi hayati tehdit eden enfeksiyonlar ve granülom olusumu hastaligin baslica klinik tablolarindandir. NADPH oksidaz, membran (gp91phox ve p22phox) ve sitoplazmik protein (p47phox , p67phox, p40phox, rac) komplekslerinden olusur (Sekil 1). Hücre aktivasyonu sonrasinda NADPHin sitoplazmik ve membran komponentleri bir araya gelerek enzim aktive olmakta ve bir elektron transferi ile fagozomda superoksit olusumunu gerçeklestirmektedir. Süperoksit radikalleri hücre içi solunumsal patlamaya (Sekil 2) neden olarak hücre içi mikroorganizmanin öldürülmesi yaninda hücre içi diger mikrobisidal yolaklari tetikleyerek etki göstermektedir (4).KGHa yol açan mutasyonlar NADPH oksidaz enzimin 4 komponentinden birinde (gp91phox ve p22phox, p47phox , p67phox) rastlanir. Vakalarin % 65inde gp91phox mutasyonu görülmekte olup geçis Xe baglidir. Digerlerinde ise kalitim otozomal resesiftir. Sikligi 1: 200.000 canli dogumdur. Tani genellikle erken çocukluk döneminde konulmaktadir. Akciger, cilt, lenf nodlari ve karaciger en sik tutulan enfeksiyon bölgeleridir (5). Katalaz pozitif mikroorganizmalar (Staph. Auerus, Serratia vb..) ve aspergillus gibi mantarlarla enfeksiyonlar siklikla görülür. Mikroorganizmalarin fagosite edildikten sonra respiratory burst ile öldürülememesi neticesinde hücre içinde persistansi hücresel immüniteyi tetiklemekte ve granülom olusumuna yol açmaktadir. Semptomlar genellikle 1 yas öncesinde baslamaktadir . En sik akciger enfeksiyonlari görülmekte olup etken olarak mantarlar birinci sirayi almaktadir. Süpüratif lenfadenit (Sekil 3), ciltalti, karaciger ve akciger abseleri (Sekil 4), osteomiyelit ve sepsistir. Karaciger absesi saptanan her hasta kronik granülomatöz hastalik açisindan arastirilmalidir. Staph. Auerus etkenli karaciger absesi patognomoniktir. Bakteriyemi sik olmamakla birlikte görülür ve neden olan en sik etken , S. marcescens, B. cepaciadir. Aspergillus enfeksiyonlarinda ates yükselmeyip, sedimentasyon normal olabilmektedir. Mide çikis ve üriner kanal obstrüksiyonu görülebilir. Sedimentasyon enfeksiyonlarin seyri ve tekrarinda faydali bir laboratuvar parametresidir. Tani süperoksit üretiminin degerlendirilmesine dayanmaktadir. Nitroblue tetrazolium (NBT) testi ve dihidrorodamin akim sitometrisi testi tanida kullanilan testler arasindadir (6) . Tedavide trimetoprim-sülfametaksazol, itrakanazol proflaksisi ve interferon gama verilmektedir. Seçilen vakalarda kemik iligi nakli önerilir.