Idiopatik trombositopenik purpura (ITP) veya diger adi ile primer immun trombositopenik purpura trombositlere karsi gelisen otoantikorlarin trombositleri retiküloendotelyal sistemde parçalamasi ile karakterize hematolojik bir hastaliktir. Çocukluk çaginda %80 olguda spontan düzelmesine karsin bazi olgularda ciddi kanamalara yol açabilir. Özellikle hekimi trombosit sayisinin düsük oldugu (<20 000/mm3) durumlarda, ciddi kanama bulgulari olmasa bile hastaya uygulayacagi yaklasim ve tedaviye karar verme açisindan güç durumda birakabilir. ITP’nin tani ve tedavisindeki belirsizlikler, 1994 yilinda Amerikan Hematoloji Birliginin yayinladigi rehberde giderilmeye çalisilmistir (1). Ancak pratik uygulamada hala güçlüklerle karsilasilmaktadir. Bu yazida, ITP’nin tani ve tedavisine yaklasimdaki genel prensipler son literatür bilgileri isigi altinda degerlendirilmistir. Böylece klinik uygulamalarda yasanilan sorunlara yanit aranmaya çalisilmistir.