Öz
Giriş: Yenidoğan aritmileri (NA) yenidoğan döneminde nadirdir olup mortalite ve morbidite ile sonuçlanabilir. NA genellikle fetal aritmilerin devamı olarak ortaya çıkar. Bu çalışmanın amacı; yenidoğan yoğun bakım ünitemizde NA’nın insidansının, prenatal tanı oranının, klinik özelliklerinin ve tedavi sonuçlarının retrospektif olarak değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntem: Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde on yıl boyunca tedavi gören atriyal veya ventriküler ekstrasistol, iletim sistemi anormalliği, kalıtsal aritmi, bradiaritmi ve taşiaritmisi olan yenidoğanların verileri retrospektif olarak incelenerek çalışmaya dahil edildi. Sinüs taşikardisi ve sinüs bradikardisi olan hastalar çalışma dışı bırakıldı.
Bulgular: Toplam 3703 hastanın 39’unda NA tespit edildi. En sık görülen aritmi supraventriküler taşikardiydi idi (n=15, %38,5). On dört hastaya prenatal dönemde tanı aldı, yedi hastada ise multipl aritmi saptandı. En sık etyolojik neden (n=20, %51,2) konjenital kalp hastalığı iken, iki hastada maternal sistemik lupus eritematozus öyküsü mevcuttu. Hastaların 25’ine (%64,1) antiaritmik tedavi başlandı. Üç hastaya kardiyoversiyon veya defibrilasyon uygulandı. Takipte 16 hastada aritmi kontrol altına alınabildi, 5 hastada ise antiaritmik tedaviye devam edildi.
Sonuç: NA prenatal dönemde başlayabilir. Altta yatan çeşitli kalp hastalığı veya sistemik hastalıklarla birlikte olabilir. Hastalar tek ilaç tedavisine yanıt vermediğinde aritmi çoklu ilaç tedavisi ile kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Nadiren kardiyoversiyon tedavisi gerekmektedir. Yenidoğanlar için uygun tedavinin zamanında başlatılması büyük önem taşımaktadır.