Sitotoksik kemoterapi görecek veya kemoterapi almakta olan pediatrik kanser hastalarinin agiz-dis sagliklarinin korunmasi, özel bir yaklasim gerektirir. Pediatrik hastalarin agiz-dis sagligi, kemoterapinin sonuçlarini etkileyen önemli bir belirleyicidir. Pediatrik kanser hastalarinda gelisen tüm septisemilerin üçte birinin oral enfeksiyonlara bagli gelistigi bildirilmistir (1,2). Bu nedenle, kemoterapiden önce agiz dokularinin muayenesinin ve gerekli tedavilerinin, kanser hastalarinda bakim protokollerinin bir parçasi olmasi gerektigi ifade edilmektedir (3). Dis çürükleri, kötü agiz hijyeni, yas, kendi kendine bakim becerilerinin yetersizligi ve beslenme durumu gibi faktörler, kemoterapinin agiz dokularindaki yan etkilerinin siddetini degistirebilmektedir. Dis ve dis eti hastaliklarinin ve oral mukozitin varligi, iletisim, beslenme, sosyal etkilesim, tad alma ve nefes alma gibi en temel yasam aktivitelerini etkilemektedir (3). Gelisen yan etkilerin siddeti, kemoterapinin kesilmesine veya ertelenmesine ve hastanede kalma süresinin uzamasina neden olmaktadir (4-10). Oral komplikasyonlarin insidansinin ve agiz bakim yöntemlerinin pediatrik kanser hastalari üzerine etkisi, yeterince algilanmamaktadir. Bu hastalarda, oral mukozitin klinik bakim yöntemleri optimum degildir (11,12). Onkolojik tedavi ekiplerinde dis hekimlerinin katkilari olacaktir. Makalenin amaci, pediatrik kanser hastalarinda, kemoterapiye bagli oral mukozitin etiyolojisi, klinik bulgulari ve insidansini azaltacak koruyucu agiz bakimi konusunda bilgi vermektir.
Oral Mukozit
Oral mukozit, kemoterapinin doza bagli ve sik görülen toksik etkilerindendir (13). Pediatrik kanser hastalarinda, oral mukozitin görülme sikligi, yaklasik % 65’tir (12,13,14,13,14,15). Çocukluk çagi kanserlerinin baskin tipinin lösemi ve lenfomalar olusu (16,17), çocuklarda yetiskinlere göre mukoza hücrelerinin turnover oraninin yüksekligi ve immmünolojik yanitin ve direncin degiskenlik göstermesi (18,19), oral mukozit görülme sikligini artirmaktadir.
Etiyoloji ve Klinik Bulgular
Onkolojik hastaliklardaki çesitli tedavi yaklasimlari oral mukozit olusumuna katkida bulunmaktadir. Ancak en sik uygulanan yöntem kemoterapi oldugundan oral mukozit etyolojisinde ilaçlar önemlidir. Oral mukozit etiyolojisinde kullanilan ilaçlar, ilaç dozu, uygulama sikligi, mevcut kanserin tipi ve kemik iliginin baskilanma derecesi, oral mukozite yatkinligi belirleyen faktörlerdir (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18). Oral mukozit, eritem, ödem, kanama, ülserasyon ve pseudomembran olusumu ile karakterizedir (10). Mukoza, enflamasyonlu ve alev kirmizisidir. Ülserler agrili olup ve agiz mukozasinin her yerinde görülebilirler. Kemoterapi basladiktan 3-5 gün sonra ortaya çikarlar ve 7-14. günlerde tepe noktasina ulasirlar. Enfeksiyon gelismedigi takdirde gerilemeye baslar (5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17). Radyoterapi uygulanan bas-boyun kanserleri, yogun kemoterapi kürleri, kemik iligi transplantasyonu, lösemi, interlökin ve steroid kullanimi, dehidratasyon, malnutrisyon, karaciger ve böbrek yetmezlikleri, geçmis oral mukozit hikayesi ve stomatotoksik ilaç kullanimi oral mukozit olusumu riskini artirmaktadir (3).