Sik Rastlanan Pediatrik Deri Hastaliklari - Derleme
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Derleme
CİLT: 2 SAYI: 4
P: -
Aralık 2004

Sik Rastlanan Pediatrik Deri Hastaliklari - Derleme

J Curr Pediatr 2004;2(4):-
1. Uludag Üniversitesi Tip Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dali, Bursa
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Giris

Yetiskinlere benzer sekilde pediatrik yas grubunda da deri hastaliklarina siklikla rastlanmaktadir. Bu hastaliklarin dogru tani ve tedavisi için deri hastaliklarinin yas grubuna özgü klinik özelliklerini ve tedavi prensiplerini anlamak esastir. Bu makalede pediatrik hastalarda sik karsilasilan belirli deri hastaliklarindan olan pigmentasyon bozukluklari, kutanöz papül ve tümörler, eritemli-skuamli hastaliklar, vasküler malformasyonlar ve bakteriyel, viral ve paraziter hastaliklarin klinik özellikleri ve tani yaklasimlari özetlenmistir.Hangi yas grubunda olursa olsun dermatolojik hastaliklarin tanisi anamnez, dermatolojik muayene ve laboratuvar testlerine dayanmaktadir. Anamnezde döküntünün veya lezyonun baslangici, süresi, seyri, eslik eden bulgu ve semptomlar ve uygulanan tedavilere cevabi sorgulanmalidir. Dermatolojik muayene derinin inspeksiyonu ve palpasyonunu kapsar. Deri disinda mukozalar, tirnak ve saçta muayene edilmelidir. Laboratuvar yöntemlerinden en çok yararlanilanlari ise deri sürüntülerinin mikroskopik incelenmesi, vezikül ve büllerle seyreden deri hastaliklarinda sitolojik incelemeler ve deri biyopsisi olup taniya yönelik serolojik tetkiklerden ve radyolojik arastirmalardan da yararlanilmaktadir. Bu makalede sik görülen deri hastaliklarinin klinik özellikleri ve tani yaklasimlarindan bahsedilmektedir.

Pigmentasyon Bozukluklari

Normal deri pigmentasyonuna arteriollerdeki oksijenlenmis hemoglobin, venüllerdeki deoksijene hemoglobin, epidermal melanin ve bazen karotenoidler veya tam metabolize olmamis safra katkida bulunmaktadir (1).Çocukluk çagindaki melanositik lezyonlarin çogu benign olmakla birlikte konjenital melanositik nevus, displastik nevus ve çok sayida edinsel nevus varligi melanom gelisimi açisindan risk artisini gösterebilir (2). Melanomlarin yaklasik %2’si 20 yas altinda ortaya çikmaktadir. Bundan dolayi melanositik lezyonlarin zamanla degisimine dikkat edilmeli ve hasta ve yakinlarina asimetri, düzensiz kenar, renk degisiklikleri ve 6 mm. üzerindeki boyutu kapsayan ABCD kurali ögretilerek lezyonlarin takip edilmesi gereken özellikleri vurgulanmalidir. Yine de, her melanomun bu kriterlere uymadiginin altini çizmekte yarar vardir.Konjenital melanositik nevuslar, pigment hücre gelisimindeki bir defekten dolayi ortaya çikar ve 2 mm ile 20 cm. arasinda degisen boyutlarda olabilirler. Dev veya orta boyutta olan konjenital melanositik nevuslarin melanoma gelisme riski açisinda takibi önerilmektedir (2).Cafe au lait makülleri konjenital hiperpigmente maküller olup sayilari 5’den fazla ise nörofibromatozisin belirtisi olabilirler. Nörofibromatozisin ayirici tanisinda yer alabilmeleri için 5 yasindan küçük çocuklarda 0.5 cm.den, 5 yasindan büyük çocuklarda ise 1.5 cm.den daha büyük boyutlarda olmalidirlar (1). Hipopigmentasyonla seyreden hastaliklar da pediatrik yas grubunda görülebilmektedir. Vitiligo, melanositik hasari sonucu gelisen depigmente beyaz yamalar ve plaklar ile karakterizedir. Vitiligo olgularin %50’inde 20 yas öncesinde baslamaktadir (4). Otoimmun hastaliklarla da iliskili olabilen vitiligonun segmental tipine çocukluk çaginda daha sik rastlanmaktadir (çocuklarda %19, yetiskinlerde %5)(5). Tuberoz sklerozun en erken belirtisi olan ve hipopigmente maküller seklinde görülen ash leaf makülleri çogunlukla dogum sirasinda var olmakla birlikte bazen infant veya çocukluk döneminde de ortaya çikabilmektedir. Ash leaf makülleri confetti veya mizrak benzeri veya segmental görünümde olabilmekle birlikte en sik rastlanan formu poligonal olanidir (6). Ash leaf maküllerinin ayirici tanisinda yer alan nevus anemicus lokalize vazokonstriksiyon alanidir ve diaskopide kenarlarinin kaybolmasi ile kolaylikla ayirt edilir. Vitiligo lezyonlari simetrik dagilimi, progresif seyri ve lezyonlu bölgede total pigment kaybi ile taninir. Ash leaf makülleri ile en siklikla karistirilan antite nevus depigmentozus olup her ikisi de kongenitaldir ve stabil syreder, benzer morfoloji ve boyutlara sahiptir. Nevus depigmentozus ash leaf maküllerinden tuberoz sklerozun diger bulgu ve semptomlarinin yoklugu ile ayrilir (7). Tuberküloid lepranin depigmente maküllerinde ise his kusuru vardir.

Fungal Enfeksiyonlar

Yüzeyel mantar enfeksiyonlari bütün pediatrik dermatozlar içinde en sik karsilasilanidir. Ayak, kasik ve tirnaklarin mantar enfeksiyonlari çocukluk çaginda sik görülmese de saçli deri enfeksiyonlari siktir ve kalici saç kaybina sebep olabilir (16). Tinea korporis farkli klinik tablolara sebep olabilirse de genellikle halka seklinde, eritemli, deriden kabarik ve dairesel büyüyen bir kenari olan düz kepekli bir plakla karakterizedir. Kasinti sik eslik eden bir semptomdur ve enflamasyonla beraber vezikül veya püstüller görülebilir. Tedavisinde topikal antifungal kullanimi yeterlidir. Saçli derinin fungal enfeksiyonlari (Tinea capitis) özellikle çocuklarda siktir. Saçli deride kismi alopesi, kepeklenme ve krut olusumu görüldügünde akla getirilmelidir. Klinik olarak kirik saçlar, bölgesel alopesi ve pitriyazik deskuamasyon tinea kapitisin kardinal bulgularidir (17). Enfekte bölgeler 6-8 cm. çapinda yuvarlak ve oval morfolojidedir ve kenarlari eritemli ortalari ise ince skuamlidir.Kerion ise, Tinea capitise sebep olan dermatofite karsi bir hipersensivite reaksiyonudur ve klinik olarak agrili, püstüllü, pis kokulu kabarik nodüller seklinde görülür. Hastalarda genel durum bozuklugu, ates ve bölgesel LAP olabilir. Sekonder enfeksiyona bagli olarak skatrisyel alopesi meydana gelir. Tedavisinde griseofulvinle sistemik antifungal tedavi gerekmektedir. Bazi olgularda kisa süreli oral prednizolon skar olusumunu en aza indirebilir (18).Candidalar da deri ve mukozalari enfekte ederek eritemli, kirli beyaz zeminli, nemli ve deskuamasyon gösteren lezyonlara sebep olabilir. Infantlarda bez bölgesi dermatiti, oral kommissürlerde ve genital bölgede eritemli döküntülerde akla getirilmelidir. Bez bölgesine yerlestiginde kenarlari skuamli yaygin ve canli eritemli bir yama ve çevresinde papül veya püstüller seklinde satellit lezyonlarla karakterizedir. 72 saatten uzun süren bez dermatitinde candida albicans artisi oldugunu göz önünde bulundurulmalidir (19). Tedavisinde topikal antifungal kremler, sik bez degistirme ve perianal bölgenin kuru tutulmasi önerilmelidir.Granuloma gluteale infantum, bez bölgesinde kirmizi mor nodüllerle seyreden ve siklikla kasik ve kalçalarda bazende koltukalti ve boyunda görülebilen benign bir hastaliktir. Görünüm olarak kaposi ve histiositik hastaliklari andirmakla birlikte lokal enflamasyona veya candida albicans enfeksiyonuna karsi bir reaksiyon olarak degerlendirilmektedir. Tedavisinde bu bölgenin kuru tutulmasi, sik bez degistirilmesi ve çinko içeren epitelizan preparatlar önerilir (20). (12,13,13,14,13,14,15,13,14,15,16).