Nöbetler yenidogan dönemindeki nörolojik hastaliklarin en önemli belirtilerindendir. Hemen hemen tüm yenidogan yogun bakim ünitelerinde nöbet tanisi dogrudan klinik gözlemle konulmakta ve yenidogandaki nöbetlerle ilgili bilgilerimiz de bu sekilde tani konan bebeklerde yapilan çalismalara dayanmaktadir (1). Yenidogandaki nöbetlerin klinik tanimi eriskinden, preterm bebeklerdeki tanim ise term bebeklerden farklidir. Serebral kortikal organizasyon, sinaptogenez ve kortikal efferent yollardaki miyelinasyonun yernidoganda iyi gelismemis olmasi, iyi iletilemeyen, fragmanter ve elektrik aktivitesi yüzey EEG elektrodlarina yayilamayan nöbetlerin olusmasina yol açar. Limbik sistemdeki gelisimin daha ileri düzeyde olmasi, orta beyin ve beyin sapiyla olan baglantilar; agiz hareketleri, gözlerde deviasyon ve apne gibi belirtilerin yenidoganda eriskine göre daha siklikla gözlenmesini açiklayabilir (2). Yenidoganda nöbetler genellikle kisa sürdügünden ve bazen sadece anormal bir klinik davranis seklinde ortaya çiktigindan taninmasi ve siniflanmasi güç olmaktadir. Ayrica klinisyenlerin kuskulu belirtileri tanima becerileri çok degisken olabilmekte, bu da ya gereksiz ya da yetersiz tani konmasina yol açmaktadir (3). Klinik nöbet, bir grup nöronun ani, paroksismal depolarizasyonu sonucu ortaya çikan geçici nörolojik islev degisikligi olarak tanimlanir. Bu degisiklikler motor, davranissal veya otonomik islevlerde olabilir, bilinç degisikligi ile birlikte veya birlikte olmadan görülebilir (1,2). Bu tanim içinde EEG’de nöbet aktivitesi ile es zamanli birlikte olan, dolayisiyla kesin olarak “epileptik” klinik olaylar vardir. Ayrica EEG’de nöbet aktivitesi ile es zamanli birlikte olmayan paroksismal klinik olaylar da bu tanim içinde yer alir. Bunlarin ne kadarinin subkortikal yapilardan kaynaklanan ve yüzey EEG elektrodlari tarafindan kayit edilemeyen hipersenkron elektrik desarjlarina bagli oldugu kesin olarak bilinmemektedir (1).
Tani
Yenidogan nöbetlerinin nedenleri ve tedavi edilebilir durumlarin önceligi düsünülerek ilk basamak inceleme olarak yapilmasi gerekenler sunlardir (1,2,3,2,3,4,5):• Kan sekeri• Hematokrit• Serumda: • kalsiyum (mümkünse iyonize kalsiyum), fosfor • magnezyum • sodyum• Kan gazlari• Infeksiyon göstergeleri ve kan kültürü• Lomber ponksiyon: seker, protein, hücre, kültür (+ glisin ve laktat) • Kraniyal ultrasonografi• EEGEger bu incelemelerle bir tani konamiyorsa ileri tetkik olarak asagidaki incelemelerin yapilmasi gerekir:• Virolojik incelemeler ve konjenital infeksiyon taramasi• Idrar ve kan amino asitleri• Kan amonyak, laktat düzeyleri• Idrar organik asitleri• Kromozom incelemesi• Saç / idrar / mekonyum örneginde toksikolojik inceleme • MR görüntüleme• Video-EEG, a-EEG monitorizasyonu
Tanida yeniliklerYenidoganda nöbetin tanisi klinik bulgularin belli belirsiz olmasi, klinik ve elektrografik bulgular arasindaki uyumsuzluk, nöbet olmayan ancak nöbete benzeyen siçrayici hareketlerin varligi nedeniyle güçtür. Senkronize video-EEG, amplitüd-entegre EEG monitorizasyonu bu güçlükleri asmada yardimcidir (6). Yenidogan nöbetlerinin tanisinda en yeni yöntemlerden biri de yenidoganin vücut hareketlerinin standart video kayitlari ile analiz edilmesidir (7). Bu yeni bir “otomatik nöbet belirleme” yöntemi olup EEG kullanilmamakta, tamamen hareket analizine dayanmakta, bu nedenle de sadece klinik bulgu veren nöbetleri tanimaktadir. Bunun yarari nöbet olmayan birçok hareketi ayirt edip gereksiz antiepileptik kullanimini önleyebilmesidir. Yöntemin eksikligi ise EEG kullanilmadigi için elektrografik ve subtil nöbetleri taniyamamasidir. Çalismalar otomatik hareket analizine EEG analizinin de eklenmesiyle yenidoganda nöbet tanimini daha kesinlestirme yönünde ilerlemektedir (6).
Kaynaklar