Devlet ve Özel Hastanedeki Hemsirelerin Aile Merkezli Bakima Iliskin Tutum ve Davranislari
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 1-9
Nisan 2016

Devlet ve Özel Hastanedeki Hemsirelerin Aile Merkezli Bakima Iliskin Tutum ve Davranislari

J Curr Pediatr 2016;14(1):1-9
1. Istanbul Üniversitesi Florence Nightingale Hemsirelik Fakültesi, Çocuk Sagligi Ve Hastaliklari Hemsireligi Anabilim Dali, Istanbul, Türkiye
2. Eskisehir Osmangazi Üniversitesi Tip Fakültesi, Biyoistatistik Ve Tibbi Bilisim Anabilim Dali, Eskisehir, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 23.01.2015
Kabul Tarihi: 23.02.2016
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Giris

Aile merkezli bakim, hastane ortaminda ebeveynlerin ve çocuklarin gereksinimlerini ve beklentilerini en iyi sekilde karsilayan bakim yaklasimidir (1). Çocuk hemsireliginde aile merkezli bakim; çocuk/ailesinin fiziksel, duygusal, entelektüel, sosyal, kültürel ve spiritüel yönlerden bir bütün olarak ele alindigi holistik/bütüncül bakim yaklasimlarini içerir (2,3). Bu yaklasimda aile, bakimin primer ünitesidir. Ailenin çocuga sagladigi destek, onun saglik sorununa ve hemsirelik bakimina tepkilerini belirleyen en önemli faktördür (4,5). Çocugun hastaneye yatmasi hem çocuk hem de ailesi için stresli bir deneyimdir (6-8). Saglik personelleri ailelerin temsilcileri olarak aileye karar verme, yetki ve yeterliligi asamasinda yardimci olurlar (9). Aile merkezli bakim uygulamalari dogrultusunda ebeveynin hastanede yatan çocugunun bakimina katilmasi, çocugun bakiminda kaybettigi kontrol duygusunu tekrar yasamasini saglar ve ebeveyn ve saglik personeli arasindaki iletisimi güçlendirir (10,11). Bu bilgilerden yola çikarak hastaneye yatan çocuk bakiminda aile katilimi konusunda çocuk hemsirelerinin düsüncelerini olumlu yönde etkileyecek kanit temelli egitim programlarinin olusturulmasina temel olusturabilecek bu arastirma, devlet ve özel hastanede çalisan hemsirelerin, ebeveynlerin çocuklarinin bakiminda rol almalarina iliskin hemsirelerin tutumlarini karsilastirmak amaciyla tanimlayici olarak yapildi.

Gereç ve Yöntem

Örneklem Arastirmanin evrenini ve örneklemini, 1 Mayis-30 Haziran 2013 tarihleri arasinda, Istanbul il merkezinde bulunan devlete bagli iki egitim ve arastirma hastanesi ve bir özel hastanenin çocuk sagligi ve hastaliklari kliniklerinde görev yapan ve çalismaya katilmayi kabul eden 70 hemsire olusturdu. Veri Toplama Araçlari Arastirmada gerekli verileri toplamak amaciyla iki form kullanildi. - Hemsirelerin Sosyo-demografik özellikler formu, - Ebeveyn Katilimi Tutum Ölçegi. Hemsirelerin Demografik Özellikleri Formu Bu formda arastirmaci tarafindan hazirlanan hemsirelerin yasi, medeni durumu gibi sosyo-demografik özellikler ve çalistigi klinikle ilgili özelliklere iliskin 14 soru yer aldi. Ebeveyn Katilimi Tutum Ölçegi Ölçek, ilk kez 1967 yilinda Seidl ve Pillitteri tarafindan ebeveynlerin hastanede yatan çocuklarinin bakimina katilmalarina iliskin hemsirelerin tutumunu ölçmek için gelistirilmistir. Ölçek, Gill tarafindan 1985 ve 1990 yillarinda revize edilmistir (12). Ölçegin iç tutarlik güvenirlik katsayisi 0,74 tür. Bu çalismada kullanmak üzere ölçegin Türkiye’de geçerlilik ve güvenirligi 2008 yilinda Yildirim Özbodur (13) tarafindan yapilmis olup, toplam ölçek için iç tutarlik güvenirlik katsayisi 0,67’dir. Ölçekte, 1, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 13, 15, 17, 18, 22. sorular ters yönlüdür. Bu ölçek, 24 maddeli, 5 dereceli likert tipi bir ölçektir. Kesinlikle katilmiyorum yaniti için 1, katilmiyorum yaniti için 2, kararsizim yaniti için 3, katiliyorum yaniti için 4, kesinlikle katiliyorum yaniti için 5 puan verilir. Ölçekten alinacak en düsük puan 24, en yüksek puan 120’dir. Ölçekten alinan toplam puanin yüksek olmasi ebeveyn katilimini kabul edici bir tutumu göstermektedir. Verilerin Analizi Arastirma verileri, IBM SPSS Statistics 21.0 Paket Programi ile yapilmistir. Veriler ortalama, standart sapma ve Medyan (Q1-Q3) olarak özetlenmis ve verilerin normal dagilima uygunlugunun arastirilmasinda Shapiro Wilk testinden yararlanilmistir. Gruplar arasi karsilastirmalarda normal dagilima sahip verilerin analizinde parametrik testlerden bagimsiz örnek t test kullanilmistir. Istatistiksel veriler p<0,05 düzeyinde anlamli kabul edilmistir.

Bulgular

Arastirma kapsamina alinan hemsirelerin %84,3’ünün kadin, %57,1’inin üniversite mezunu, %51,4’ünün evli ve %60’inin çocugunun olmadigi saptanmistir. Hemsirelerin, %28,6’sinin dahili çocuk hastaliklari kliniklerinde, %27,1’inin yenidogan yogun bakim ünitesinde çalistiklari belirlendi. Arastirma kapsamindaki çocuk kliniklerinde çalisan hemsirelerin %55,7’sinin kendi istegiyle çalistigi, %72,9’unun çocuk kliniklerinde çalismaktan memnun olduklari belirlenmistir. Arastirmadaki hemsirelerin aile merkezli bakimla ilgili bilgi durumu incelendiginde %64,3’ünün konu ile ilgili bilgi sahibi olduklari, bilgi aldiklari kaynaklar incelendiginde ise %34,4’ünün konu ile ilgili bilimsel yayinlar okuyarak ve mesleki egitim kapsamindaki derslerinden bilgi aldiklari saptanmistir. Devlet ve özel hastanede çalisan hemsireler tanimlayici özellikler açisindan karsilastirildiginda, aralarinda istatistiksel olarak anlamli bir fark olmadigi, her iki hastanede çalisan hemsirelerin tanimlayici özellikler açisindan benzer oldugu görüldü (5). Arastirma kapsamindaki hemsirelerin yas ortalamalarinin 28,92±5,52 yil, toplam çalisma süresinin 7,97±5,18 yil ve çocuk kliniklerinde çalisma süresinin ise 5,27±4,67 yil oldugu belirlenmistir. Hemsirelerin %54,3’ünün ebeveyn katilim tutum ölçegi toplam puaninin 84 puan ve üstü oldugu bulunmustur. Arastirma örneklemini olusturan hemsirelere ebeveynlerin çocuk bakimina katilimina iliskin tutum ve davranislarini belirlemek üzere çesitli ifadeler yöneltildi. “Ebeveynlerin belirlenmis ziyaret saatlerini asarsa, normal hastane rutini aksar” ifadesini hemsirelerin onayladigi görülmüstür (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83,84,85,86,87,88,89,90,91,92). Çalisma kapsamindaki hemsireler aileye çocugun durumu hakkinda bilgi vermeye ait yöneltilen “çocugun durumunda olumlu bir gelisme olursa, normal kosullar altinda, aileye bilgi vermeye gerek yoktur” görüsüne katilmadiklari (1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83,84) ve tibbi islemleri ailelere anlatmak konusunda kendilerine yöneltilen “omurilik sivisi almak gibi, tibben zor bir islemi aileye anlatmak, kendilerini daha iyi hissetmelerini saglamaz” görüsüne karsi kararsiz bir tutum sergiledikleri görülmektedir (2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35). Aile ziyareti konusunda hemsireler “ebeveynler ne zaman isterlerse hastaneyi ziyaret etmelerine izin verilmelidir” ifadesine kararsiz yaklasirken (2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39), “ölümün gerçeklesmesi durumunda, ebeveynlerin odada olmamalari genellikle daha iyidir” düsüncesine belirsizlikle katilmak arasinda bir tutum (3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29) sergiledikleri görülmüstür. Ailelerin bilgilendirilmesi yönünde hemsirelere “çocugun durumunda olumsuz bir gelisme olursa, normal kosullar altinda, aileye bilgi vermeye gerek yoktur” ifadesi yöneltilmistir. Hemsirelerin bu ifadede (1,2,3,4,5,6,7) puan alarak bu görüse katilmadiklari belirlenmistir. Çalisma kapsamindaki hemsirelerin, “bir çocugun ebeveyninin yaninda olmasi genellikle onu çok rahatlatir” düsüncesini onayladiklari (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66), fakat ayni zamanda “ebeveynlerin çogu çocuklari ile kalmanin onlar için ne zaman iyi ne zaman kötü oldugunun farkinda degildirler” ifadesinde belirsizlikle katilmak arasinda olduklari (3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83,84,85,86,87,88,89,90,91,92,93) görülmüstür. Hemsirelerin “eger birkaç gün içinde ölüm bekleniyorsa ve çocugun bilinci açik ise, ebeveynler çocuklariyla kalmalari için tesvik edilmelidir” düsüncesini destekledigi (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68) belirlenmistir. Hemsirelerin “tibbi açidan kontrendikasyon yoksa ebeveynlerin çocuklarini kendilerinin beslemesi saglik çalisanlarinin beslemesinden daha iyidir” ifadesini (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78) destekledikleri belirlenmistir, bununla birlikte “enjeksiyon uygulamalari gibi çocugun hareketlerinin kontrol altinda tutulmasini gerektiren durumlarda, bir ebeveyn bu fonksiyonu yerine getirebilir” görüsünde çalisma kapsamindaki hemsirelerin kararsizlik ile katiliyorum düsüncesi arasinda (3) olduklari belirlenmistir. Hemsirelerin çalistigi hastane ve ebeveyn katilim tutum ölçegi (PPAS) skoru degerlendirildiginde devlet hastanesinde çalisan hemsirelerin (85) ebeveynlerin çocuklarinin bakimina katilimina iliskin tutumlarinin özel hastanede çalisanlara (81) göre istatistiksel olarak anlamli düzeyde daha olumlu oldugu belirlenmistir (5).

Tartisma

Aile merkezli bakim; çocuk, ebeveyn ve saglik çalisanlari arasinda isbirligini saglayan holistik yaklasimi içeren bir bakim modelidir. Aile merkezli bakim, multidisipliner ekip çalismasini gerektirmektedir (14). Bu ekipte doktor, hemsire, eczaci, sosyal hizmet uzmani, diyetisyen, fizyoterapist, çocuk gelisim uzmani ve aile yer almaktadir (15). Hemsireler; aile bütünlügünü desteklemek için ebeveynlerin rol ve sorumluluklarini yerine getirebilmelerine firsat vermelidir. Aile merkezli bakim uygulamalarinin gerçeklestirilebilmesi için öncelikle pediatri hemsirelerinin aile merkezli bakim uygulamalari hakkinda yeterli düzeyde bilgi sahibi olmasi gerekmektedir. Çalisma kapsamindaki hemsirelerin aile merkezli bakim ile ilgili bilgi düzeylerine bakildiginda oldukça yüksek bulunmustur. Hemsirelerin aile merkezli bakima ait bilgi edinme kaynaklarinda, konu ile ilgili bilimsel yayin okuma ve mesleki egitimin daha öne çiktigi görülmektedir. Hemsirelik lisans egitiminde aile merkezli bakim uygulamasinin yer almasi, klinikte çalisacak olan hemsirelerin buna yönelik görüslerinin olumlu hale getirilmesine katki saglayacaktir. Hemsirelerin halen %35,7’sinin aile merkezli bakim ile ilgili bilgi sahibi olmamasi ülkemizdeki aile merkezli bakimin pediatri kliniklerinde aktif olarak uygulanmadigini düsündürmektedir (Tablo 1). Ülkemizde aile merkezli bakimin durumu incelendiginde, ailelerin çocuklari ile beraber hastanede kalmalarina iliskin standart bir uygulamanin olmadigi (3), ailelerin 24 saat çocuklariyla kalabildikleri hastanelerde bile aile merkezli bakimin istenildigi düzeyde uygulanmadigi bunun kanitlarindandir (15,16). Pediatri hemsireleri, çocuklar ve ailelerle en yakin iliskide olan saglik profesyonelleridir. Bu nedenle hemsireler, hastanedeki bakimin aile merkezli olmasi yönündeki degisim ve farkliligi yaratabilmede anahtar pozisyondadirlar. Aile merkezli bakimin öneminin hemsireler tarafindan kabul edilmesi çocuklarin bakiminda ebeveyn katilimini tesvik etmektedir (17). Bu baglamda Daneman ve ark. ’nin (12) hastanede yatan çocuklarin bakiminda ebeveyn katilimina karsi saglik personelinin tutumunu belirlemek için yaptiklari çalismada; saglik personelinin ebeveyn katilimini destekledigi, fakat ebeveynlerin yapmasi gereken aktivitelerin genellikle saglik personeli tarafindan yürütüldügü ve bunlar karmasik hasta bakim görevlerini gerektirdigi için ebeveynlere daha az destek verdikleri belirtilmistir. Arastirma sonucuyla karsilastirildiginda hemsirelerin yariya yakin (7) bir kisminin halen bakima ebeveynin katiliminda düsük puan (84 puan ve alti) almasi bu görüse benzer bir sonuç olarak düsünülmüstür (Tablo 2). Ebeveyn ve saglik çalisanlarinin iliskisinde geleneksel olarak saglik çalisanlari daha çok rol almaktadir. Çocuk-aile ve hemsire arasindaki isbirligi ve bilgi paylasimi empatik bir iliski kurulmasi sonucunda olusur. Hemsire bakimla ilgili kararlara ebeveynlerin katilabilmesi için gerekli bilgi ve destegi saglamalidir (Tablo 3) (8). Bu baglamda hemsirelerin çalistigi hastane ve PPAS skoru degerlendirildiginde devlet hastanesinde çalisan hemsirelerin, ebeveynlerin çocuklarinin bakimina katilimina iliskin tutumlarinin özel hastanede çalisanlara göre istatistiksel olarak anlamli düzeyde daha olumlu oldugu belirlenmistir (5) (Tablo 4). Özel hastanelerde uygulama prosedürlerinin daha fazla belirlenmis protokoller dogrultusunda yürütülmesi nedeniyle aile merkezli bakim uygulamalarinin daha fazla yer alacagi düsünülürken, çalisma sonuçlari aksini göstermektedir. Bu durumun devlet hastanelerinde hemsire ve yardimci personel sayisinin daha az olmasi nedeniyle birçok uygulamanin gerçeklestirilmesinde zorunlu olarak ailenin yardiminin istenmesinden, özel hastanelerde hemsirelerin hasta memnuniyetini daha çok ticari kaygilar nedeniyle önemsemesinden ve hastalarin özel hastanelerde ücret ödemeleri nedeniyle daha fazla hizmet beklemelerinden kaynaklanmis olabilecegi düsünülmüstür. Ayrica özel hastanelerde ücret ödenmesi nedeniyle tüm hizmetlerin hemsire tarafindan yapilmasi gerektiginin kurum politikasi olarak benimsenmis olabilecegini de düsündürmüstür. Bauchner ve ark. (18) tarafindan acil serviste 250 ebeveynle yaptigi çalismada da, ebeveynlerin tibbi islemler sirasinda çocuklarinin yaninda olmak istedikleri belirlenmistir. Oktay (19) tarafindan yapilan çalismada da annelerin çogunun tibbi islemler sirasinda çocuklarinin yaninda kalmak istedikleri belirlenmis ve annelerin %80,2’sinin tibbi islemler sirasinda çocuklarinin yaninda kalmalarina izin verildigini belirtmislerdir. Aksu (20) tarafindan yapilan çalismada, ebeveynlerin agriyi ve stresi azaltmak için girisimler sirasinda çocugun yaninda olmayi tercih ettikleri, sonucunda da çocuklarin hissettikleri agrida azalma oldugunu belirtmistir. Bu çalismada, yeniden canlandirma gibi ciddi bir girisimde bile aile üyelerinin çocuklarinin yaninda olmak istedikleri görülmüstür. Ayrica çocuklarin da yapilan islem sirasinda özellikle annelerinin yanlarinda olmasini istedikleri bildirilmistir. Karabudak ve ark. (21) hemsire ve hekimlerde çocuklara uygulanan müdahalelerde ailelerin nerede yer almasi gerektigini inceleyen çalismalarinda, saglik çalisanlarinin (hemsire ve hekim) aile katilimini islemin agri verme düzeyi arttikça tercih etmedikleri saptanmistir. Çalismamizda “omurilik sivisi almak gibi, tibben zor bir islemi aileye anlatmak, kendilerini daha iyi hissetmelerini saglamaz” görüsünde hemsirelerin kararsiz (2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35) tutum sergilemeleri Karabudak ve ark. (21) çalisma sonucuna benzer sekilde agrili uygulamalarda hemsirelerin ailelerin uygulamaya katilimi konusunda kararsiz kaldiklarini göstermistir. Oktay (19) arastirmasinda ebeveynlerin çocugun hastanede yatma sürecinde çocugun mevcut durumu, tani, tedavi sürecinde bilgilendirilmek istediklerini ve bilgilendirilmenin ebeveyn ve çocugun anksiyetesini azalttigini belirlemistir. Schaffer ve ark. (22) ebeveynlerin hemsirelerden beklentileri ve ebeveyn doyumunu belirlemek amaciyla, hastaneden çocugu taburcu olan 177 ebeveynle yaptigi çalismasinda; ebeveynlerin hastaneye geldiklerinde çocuklarinin tedavi süreci konusunda, sorulan sorulara dürüst cevap verilmesinin, saglik ekibi ve ebeveynler arasindaki iletisimi güçlendirdigini belirtmislerdir. Çalismamizda da hemsirelerin ailelere çocugun durumuna iliskin olumlu (1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,82,83,84) ya da olumsuz (1,2,3,4,5,6,7) gelismeler hakkinda bilgi vermeye gerek olmadigi görüsüne katilmamalari Schaffer ve ark. (22) ve Oktay’in (19) çalisma sonuçlarina benzer bir bulgu olarak degerlendirilmistir. Hallström ve ark.’nin (23) yaptiklari çalismada ailenin çocugun yaninda kalabildigi kliniklerdeki çocuklarin kontrol grubuna göre daha erken mobilize oldugu, daha az agri deneyimi yasadiklari ve daha erken taburcu olduklari saptanmistir. Aksu (20) çalismasinda, aile üyelerinin girisimler sirasinda sevdikleri kisinin yaninda olmalarinin saglanmasi sayesinde sevdikleri kisi için her seyin yapildigini gördükleri ve rahatladiklari belirtilmistir. Çalisma sonuçlarinda da çocugun ebeveyninin yaninda olmasinin genellikle onu çok rahatlattigi düsüncesi öne çikmistir. Çalismamizda da hemsirelerin “bir çocugun ebeveyninin yaninda olmasi genellikle onu çok rahatlatir” görüsüne katilmalari (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66) Aksu’nun (20) çalisma sonucuna benzer bulunmustur. Balling ve Mccubbin (24), hastanede çocuklariyla birlikte kalan 50 ebeveynle görüsme yoluyla yaptiklari ve ebeveynlerin bu süreçteki gereksinimlerini belirledikleri çalismalarinda, ebeveynler çocuklarina bakim vermekten dolayi zaman zaman duygusal ve fiziksel olarak tükendiklerini ifade etmislerdir. Sarajarvi ve ark.’nin (25) Finlandiya’da hasta çocugun bakiminda hemsire ve ebeveyn destegini tanimladigi çalismasinda, ebeveynlerin %50’sinin kendilerine hemsireler tarafindan çocugun bakimina katilmalari konusunda yeterince destek verilmedigini düsündügünü, bunun sonucunda ebeveynlerde korku, dinlenememe, aglama, aci çekme suçluluk hissetme ve anksiyete yasama gibi sorunlarla karsilastiklarini belirtmektedir. Ebeveynlere çocuklarinin bakimi hakkinda bilgi ve yetki verilmesi olusabilecek anksiyeteyi azaltmaktadir. Çalismamizda hemsirelerin ebeveynin çocugunu kendisinin beslemesinin saglik çalisanlarinin beslemesinden daha iyi olacagi (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55,56,57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70,71,72,73,74,75,76,77,78) görüsüne katilmalari Balling ve Mccubbin (24) ve Sarajarvi ve ark.’nin (25) çalisma sonuçlarina benzer bulunmustur. Sonuç olarak; çocuk ve aile birbirinden ayrilamayacak bir bütündür. Tüm hemsirelik ve diger tibbi yaklasimlarda çocuk ile birlikte ailenin dikkate alinmasi büyük önem tasir. Arastirma sonuçlari dogrultusunda; hemsirelerin lisans egitimleri kapsaminda aile merkezli bakim uygulamalari hakkinda bilgilendirilmesi, özel hastanelerde ailelerin daha fazla bakim uygulamalarina katilmalarinin saglanmasi, ailenin çocugun yaninda olmasinin çocugu rahatlatmasindan yola çikilarak hemsirelerin yapilacak uygulamalarda çocugun ailesinin de yaninda olmasi ve aktif olarak bakima katilimlarini saglamalari için hizmet içi egitim programlarinin içeriginde aile merkezli bakim konusunun yer almasi önerilebilir. Etik Etik Kurul Onayi: Arastirma için, Saglik Bakanligi Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Istanbul Ili Beyoglu Hastaneleri Birligi Genel Sekreterligi’nden, ilgili özel hastanenin Bashekimligi ve Hemsirelik Hizmetlerinden yazili izin alindi, Hasta Onayi: Katilimcilar gönüllülük esasina dayanarak anket ve ölçek sorularini yanitlamislardir. Hakem Degerlendirmesi: Editörler kurulu ve editörler kurulu disinda olan kisiler tarafindan degerlendirilmistir. Yazarlik Katkilari Konsept: Sadiye Dur, Duygu Gözen, Dizayn: Sadiye Dur, Duygu Gözen, Veri Toplama veya Isleme: Sadiye Dur, Analiz veya Yorumlama: Sadiye Dur, Duygu Gözen, Muzaffer Bilgin, Literatür Arama: Sadiye Dur, Duygu Gözen, Yazan: Sadiye Dur, Duygu Gözen. Çikar Çatismasi: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çikar çatismasi bildirmemistir. Finansal Destek: Çalismamiz için hiçbir kurum ya da kisiden finansal destek alinmamistir.

Makale sadece PDF formatında mevcuttur. PDF Görüntüle
2024 ©️ Galenos Publishing House