ÖZET
Zehirlenmeler önlenebilir mortalite ve morbidite nedenidir. Pediatrik olguların çoğu başvuru anında asemptomatik iken, bazı hastalar yaşamı tehdit eden semptomlarla başvurabilir. Hayatı tehdit eden semptomları olan hastaların çocuk yoğun bakım ünitesinde (ÇYBÜ) yakın takibi gerekir. Bu çalışmada, sosyal kısıtlamalar devam ederken ÇYBÜ’de izlenen hastaların demografik, epidemiyolojik, klinik özellikleri ve prognozlarını retrospektif olarak değerlendirmeyi ve bu kısıtlamaların intoksikasyonlu hastalar üzerindeki etkisini araştırmayı amaçladık.
Çalışmaya İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sancaktepe Şehit Prof. İlhan Varank Eğitim ve Araştırma Hastanesi ÇYBÜ’de COVID-19 nedeniyle sosyal kısıtlamaların devam ettiği Ağustos 2020 ile Aralık 2021 tarihleri arasında zehirlenme ile takip edilen hastalar dahil edildi.
Ağustos 2020 - Aralık 2021 tarihleri arasında ÇYBÜ’de zehirlenme tanısı ile takip edilen 50 hasta vardı. Hastalarımızın 32’si (%64) kadın, 18’i erkek (%36) olup, ortanca yaş 14,9 ( 0,25-17,8) yıl olarak saptandı. Hastalarımızın 4’ü (%8) invaziv mekanik ventilatör desteğine ihtiyaç duyarken, 5’i (%10) noninvaziv mekanik ventilatör desteğine ihtiyaç duydu. Çeşitli ilaç intoksikasyon semptomları olan 6 hastaya terapötik plasma değişimi, 8 (%16) hastaya kömür hemoperfüzyon (CH) tedavisi uygulandı.
Hayatı tehdit eden pediatrik zehirlenme olgularıyla karşılaşılabilir. TPE ve CH gibi ekstrakorporeal tedaviler seçilmiş olgularda hayat kurtarıcı olabilir. Çalışmamızın ekstrakorporeal tedavilerin zehirlenme olgularında mortal komplikasyonlara yol açmadan kullanılması konusunda literatüre katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.