Ortaokul Ögrencilerinin Tibbi Islem Korkulari ve Etkileyen Faktörler
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 13-22
Nisan 2013

Ortaokul Ögrencilerinin Tibbi Islem Korkulari ve Etkileyen Faktörler

J Curr Pediatr 2013;11(1):13-22
1. Lefkosa Doktor Burhan Nalbantoglu Devlet Hastanesi, Pediatri Servisi, Lefkosa, Kktc
2. Hacettepe Üniversitesi Saglik Bilimleri Fakültesi, Hemsirelik Bölümü, Ankara, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Giris

Insanin kültürel ve sosyal boyutunun gelistigi önemli alanlardan biri okuldur. Okul çagi 6-12 yas çocuklari kapsamakta olup bu dönemin temel özellikleri arasinda korkular da yer almaktadir (1-5). Korku; belli gerçek veya gerçek olmayan bir durum ve tehlike karsisinda ortaya çikan ani, emosyonel istenmeyen bir davranis ve duygusal bir tepkidir (6-8). Bugün yasadigimiz birçok korku temelini çocukluk yillarindan almaktadir. Yetiskinlerde yapilan arastirmalarda çocukluk korkularinin %40’indan fazlasinin ileri yaslarda da devam ettigi saptanmistir (9-11). Korku, çocuklarda hayatin baskilarina gögüs germe yerine, yeteneklerini sinirlayan bir etken olabilir ve onlarin kaynaklarini harekete geçirme yerine onlari hareketsiz kilabilir (11). Korkularin yaklasik %5’i kalici özelliktedir (12). Bu durum konunun ele alinmasini gerektiren önemli bir etkendir. Orta ögretim çocuklarinda en sik görülen korkular; karanlik, ceza, yalniz kalmak, yaralanmak, sinavlar, notlar, kaçirilmak, nükleer savas, okul basarisizligi, kisisel iliskiler, cinsel korkular, ailevi endiseler ve tibbi islem korkularidir (9,10,11,10,11,12). Korkular içinde yer alan yaralanmak ve tibbi islem korkulari çocuklarin saglik uygulamalarina katilimini azaltip, hastalik durumunda saglik hizmeti almasini engelleyebilmekte ve tedavi sürecini olumsuz etkileyebilmektedir (13,14). Literatürde hastaliklari tanimlayici veya tedavi edici uygulamalarin tümüne tibbi islem denmektedir (9,10,11,12,13,14,15,10,11,12,13,14,15,16). Bazi arastirmacilar tibbi islem korkusunun travmatik deneyimler veya sosyal ögrenme ile olusabilecegini vurgulamistir (15,16,17). Okul çagi çocuklarinin saglikla ilgili korkulari arasinda; doktor-hemsire korkusu, kan aldirma, hastanede yatma, muayene olma, ilaç içme, vücut fonksiyonlarini kaybetme, ameliyat olma, kontrolünü kaybetme, ölüm ve aileden ayrilma gibi korkularin yer aldigi belirtilmektedir (13,14,15,14,15,16,17,18,14,15,16,17,18,19). Okul çagi çocuklarinin tibbi islem korkularini etkileyen faktörlere baktigimizda; daha önceki iyi-kötü hastane deneyimleri, bilissel ve algisal yetenekleri, hastaligin yapisi ve siddeti, sosyal destek sistemleriyle ilgili özellikler, yas ve cinsiyet, hastanede yatis süresinin uzamasi, anne babanin egitim düzeyleri ve meslekleri karsimiza çikmaktadir (9). Yapilan çalismalarda tibbi islem korkusunun gelisiminde farkli nedenler ileri sürülmüstür. Kunzelman ve Dünninger’in (19) çalismasinda, korkunun olusmasinda kisinin tibbi islemlerle ilgili travmatik bir deneyim geçirmesinin, aile üyelerinin korku davranisi sergilemesinin ve kisinin de bu davranislari model olarak almasinin etkili oldugu belirtilmistir. Stouthard ve Hoogstraten (17), tibbi islem korkusunun özelikle hekim tarafindan yapilan açiklamalar sirasinda arttigini saptamislardir. Tibbi islem korkularinin giderilmesine yönelik yapilan çalismalara baktigimizda; hastanede yatan çocuklara yapilacak islemlere yönelik egitim verildiginde tibbi islem korkularinin azaldigi belirtilmektedir (11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25). Yurtdisinda bu konu ile ilgili yapilan çalismalarda, hastanede yatan çocuklarin islem öncesi egitimle korkularin azalmasina yönelik çalismalara rastlanirken (12,13,14,13,14,15,13,14,15,16,17,13,14,15,16,17,18,19), saglikli okul çocuklarin tibbi islem korkusu ile ilgili bir çalismaya rastlanmis olup, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti (KKTC)’de bu konuyla ilgili bir çalismaya ulasilamamistir (30). Dolayisi ile çocuklarin tibbi islem korkularinin giderilmesinde özellikle hastanede çocuklari ilk karsilayan ve en fazla birlikte olan hemsirelere ve bütün saglik çalisanlarina önemli sorumluluklar düsmektedir. Çocuk sagligi hemsireliginin felsefesi aile ve toplum merkezlidir. Hemsireler çocuklarin saglik düzeylerinin gelistirilmesinde önemli bir role sahiptir. Çocuk sagligi hemsiresi, sadece yatan hasta bakiminda degil, hastaliklarin ve kazalarin önlenmesinde, bütüncül saglik yaklasimi ile çocugun aile içindeki bakiminda rol alarak, çocuklarin tibbi islem korkularinin önlenmesini veya azaltilmasini saglayabilir, tedavi sürecine yansiyacak olumsuzluklari kontrol edebilir. Hemsirelerin konu ile ilgili müdahalede bulunabilmeleri için öncelikle mevcut durumun tanimlanmasi gerekmektedir (3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31). Bu nedenle çalismada öncelikle saglikli ortaokul çocuklarinin tibbi islem korkularinin ve korkuyu etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmistir.

Gereç ve Yöntem

Bu çalisma, Magusa bölgesinde 3’ü kirsal, 3’ü kentsel bölgede yer alan toplam 6 ortaokulda yapilmis tanimlayici bir çalismadir. Arastirmanin grubunu 2007-2008 yili Milli Egitim Bakanligi istatistiklerine göre Magusa bölgesi ortaögretimde yer alan 2365 ögrenci olusturmustur. Bu ögrencilerin 1126’si kiz, 1239’u erkektir. Örneklem büyüklügü, Evreni Bilinen Durumlarda Örneklem Hesabi Formülü (9) kullanilarak hesaplanmis olup 330 olarak belirlenmistir. Örneklemde öncelikle kirsal ve kentsel tabakali örnekleme yöntemiyle alinacak ögrenci sayisi belirlenmistir. Daha sonra her bir okuldan tabaka agirligina ve cinsiyete göre esit sayida 332 ögrenci alinmistir. Olasilikli örnekleme yöntemlerinden basit rastgele örnekleme ile evrendeki ögrenciler listelenip numaralandiktan sonra rastgele sayilar tablosu kullanilarak örnekleme alinacak ögrenciler belirlenmistir. Veriler Tanimlayici Soru Formu ve Tibbi Islem Korku Ölçegi araciligi ile toplanmistir. Arastirmaci tarafindan gelistirilen tanimlayici sorularin anlasilabilirligi ile ölçek sorularini cevaplamada sikintilarini belirlemek amaci ile Lefkosa bölgesinde rastgele seçilen bir okulda örneklemin %10’unu olusturan 34 ögrenciye (17 kiz, 17 erkek) ön uygulama yapilmistir. Yapilan ön uygulama sonrasi içerik ve anlasilabilirlik açisindan tekrar gözden geçirilen veri toplama formlarina son sekli verilmistir. Tanimlayici soru formunda çocuklara ve ebeveynlerine yönelik sosyo-demografik özellikleri içeren 10 soru, çocuklarin tibbi islem korkularini etkileyebilecek degiskenleri içeren 11 soru olmak üzere toplam 21 soru yer almistir. Tibbi Islem Korku Ölçegi, Marion Bloom ve arkadaslari tarafindan 1985 yilinda gelistirilmis, çocuklarin tibbi islem ve uygulamalarla ilgili korkularini ölçmeye yönelik bir ölçektir. Tibbi korkular 29 soru olarak ele alinmistir. Ölçek dört alt boyuttan olusmaktadir. Tibbi Islem Korku Ölçeginin güvenirliligi; tutarlilik katsayisi tüm test için Cronbach ?=0,93, ölçegin geçerliligi 0,78 bulunmustur. Bizim çalismamizda Cronbach ?=0,82 bulunmustur. Ölçegin Türkiye’deki geçerlilik güvenilirlik çalismasi, Alak (9) tarafindan yapilmistir. Ölçegin güvenirligi Split-Half Güvenirlik Ölçütü ve Spearman Brown Teknigi kullanilarak saptanmistir. Alak’in 7-14 yas grubu 100 saglikli okul çocuguyla yaptigi çalismasinda, güvenirlik analizlerinde Spearman Brown güvenirlik katsayisi 0,93 olarak bulunmustur. Ölçegin toplam soru sayisi 29 olup, ölçekten alinan en düsük puan 29, en yüksek puan ise 87’dir. Ölçek, üç seçenekli Likert tipi bir ölçektir. Çocuktan ölçekteki her bir madde için “hiç korkmam” (1) , “biraz korkarim” (2), “çok korkarim” (3) ifadelerinden birini seçmesi istenmektedir. Ölçekten 0-29 puan alan hiç korkmayan; 29-58 puan arasi alan biraz korkan; 58-87 puan arasi alan ögrenci ise çok korkan olarak degerlendirilmektedir. Alt Ölçeklerin degerlendirilmesi; Islemsel maddelerin en düsük puani 9, en yüksek puani 27’dir. Çevresel maddelerin en düsük puani 7, en yüksek puani ise 21’dir. Kisisel maddelerin en düsük puani 4, en yüksek puani 12’dir. Kisilerarasi maddelerin en düsük puani 9, en yüksek puani ise 27’dir. Çalismada tanimlayici soru formunun (5-10 dakika) ve ölçeginin (15 dakika) cevaplama süresi belirlenmistir. Çalisma için Milli Egitim Bakanligi, Talim ve Terbiye Kurulu’ndan yazili izin alinmistir. Çalisma öncesi okul müdürleri ve rehber ögretmenler ile görüserek çalisma hakkinda ön bilgi verilmistir. Veriler arastirmaci tarafindan, her bir okula gidilerek tek oturumda toplanmis ve uygulama için rehber ögretmenlerden yardim alinmistir. Formlari her ögrencinin tek basina doldurmasi saglanmistir. Çalismaya katilan ögrencilere arastirmaciya ulasabilecekleri telefon numaralari verilmistir. Arastirma sonuçlari sadece Magusa Bölgesi ortaokul ögrencilerine genellenebilir. Arastirmada elde edilen veriler bilgisayar ortaminda Statistical Package For The Social Sciences for Windows 15.0 (SPSS 15.0) kullanilarak degerlendirilmistir. Arastirmanin bagimsiz degiskenleri; cinsiyet, sinif, yas, kardes sayisi, anne ve babanin egitim düzeyi, anne ve babanin gelir getiren isi-meslegi, daha önce hastaneye gitmesi ve nedeni, daha önce yapilmis olan tani ve tedaviler, ailesinden birinin hastaneye yatmasi, ögrencinin daha önce hastaneye yatisi ve süresidir. Arastiranin bagimli degiskeni ise tibbi islem korku puanidir. Bagimsiz degiskenlerin istatistiksel degerlendirmesinde yüzde, ortalama, standart sapma, minimum ve maksimum degerler; bagimli ve bagimsiz degiskenlerin karsilastirilmasinda t-test’i ve tek yönlü varyans analizi (Anova) kullanilmistir.

Bulgular

Ögrencilerin tanimlayici özelliklerine bakildiginda %36,4’ü orta bir, %42,5’i orta iki, %21,1’i orta üçüncü sinifta okudugu; %63,9’unun 11-12 yas grubunda yer aldigi; %38,6’sinin ise bir kardese sahip oldugu görüldü. Ebeveynlerin özeliklerine bakildiginda, annelerin %48,7’si lise ve üstü egitim almis olup, %48,8’i gelir getiren is sahibi ve bunlarin %22,0’i memur, %18,4’ü ise isçi statüsünde bulundu. Babalarin egitim düzeyleri ise %49,1 ile lise ve üstü egitim almis olup, %94,6’si gelir getiren bir is sahibi ve bunlarin %33,5’i memur, %30,7’si isçi, %31,9’u ise serbest meslek sahibi oldugu saptandi. Ögrencilerin tibbi tedavi ve deneyimlerine bakildiginda ilk bes sirayi %81,3 ile agizdan ilaç içmek, %72,9 ile agiz–bogaz muayenesi, %70,7 ile vücut sicakligina bakilmasi, %61,2 ile kan alinmasi ve %51,5 ile kulak muayenesi olustururken en nadir deneyim ise %21,1 ile kulaga ilaç uygulamasi oldugu görüldü. Tablo 1’de görüldügü gibi ögrencilerden %40,1 ile daha önce hastanede yatmistir. Hastanede yatanlarin, %47,4’ü enfeksiyon hastaliklari içinde yer alan ishal-kusma, ates, grip, tonsilit-larenjit-farenjit, domuz gribi, idrar yolu enfeksiyonu, hepatit ve kabakulak geçirdikleri belirlendi. Ögrencilerin %36,9’unun majör travma içinde yer alan; ameliyat, travma, kirik sorunu yasadiklari bulundu. Ögrencilerin %15,7’ sinin ise diger sebepler (agri, kusma-ishal, astim, sebebini bilmeme, günes çarpmasi, transfüzyon, alerji, anemi, havale, yanik, dehidratasyon, Ailesel Akdeniz Atesi ve kontrol muayenesi) nedeni ile hastaneye yattigi saptandi. Ögrencilerin hastanede yatis süreleri %81,2’sinde 1-7 gün, %11,3’ünde 8-14 gün, %7,5’inde ise 15 gün ve üzerinde bulundu. Tablo 2’de görüldügü gibi, ögrencilerin %95,2’si daha önce büyük bir hastaneye gitmis olup %74,1’inde hastaneye gitme nedeninin tetkik-tedavi oldugu görüldü. Ögrencilerin çogunlugunun (1) ailesinden birisinin daha önce hastanede yatmis oldugu ve en fazla %40,0 ile annelerinin yattigi saptanmistir. Ögrencilerin ailelerinden birden fazla birinci derece akrabasi (anne, baba, kardesten en az ikisi) hastaneye yatanlarin orani %2,1 iken bu oran ikinci derece akrabalarda (teyze, dayi, amca, nene, dede, yenge, kuzen, eniste) ise %24,1 olarak bulundu. Tablo 3’te görüldügü gibi ögrencilerin ortalama toplam tibbi islem korku puani 42,34±11,54 olarak hesaplanmis olup, tibbi islem korku ölçegine göre ögrencilerin ‘biraz korkarim’ grubunda yer aldiklari tespit edildi. Tibbi islem korkusunun dört boyutu incelendiginde puanlarin dagiliminin kisilerarasi= 14,16±4,22, islemsel=12,10±2,44, çevresel= 10,14±3,04 ve kisisel=5,94±1,84 puan seklinde dagildigi saptandi. Ögrencilerin tibbi islem korku düzeylerine göre dagilimina bakildiginda; %87,3’ünün tibbi islemlerden biraz korktugu, %7,8’inin çok korktugu, %4,8’inin ise hiç korkmadigi belirlendi (Tablo 4). Tablo 5’te ögrencilerin tanimlayici özelliklerine göre tibbi islem korku puanlarinin dagilimina iliskin bulgulara yer verilmistir. Ögrencilerin yas gruplari ile toplam tibbi islem korku puani arasinda anlamli bir fark bulunmazken (5), alt korku puanlari ile yas arasindaki iliskiye bakildiginda, 11-12 yas grubu ögrencilerin ortalama islemsel korku puani 13-14 yas grubundan anlamli düzeyde yüksek bulundu. Cinsiyet degiskenine göre korku puani incelendiginde kizlarin toplam ve alt grup korku puan ortalamalarinin erkeklerden anlamli düzeyde yüksek oldugu bulundu. Kardesi olanlarla kardes sahibi olmayanlarin korku puani incelendiginde aralarinda istatistiksel açidan anlamli fark saptanmadi. Annenin egitim düzeyi ögrencilerin tibbi islem korku puanlarini etkilemedigi saptandi. Ancak babanin egitim düzeyi arttikça tüm boyutlarda korku puanlarinin anlamli düzeyde azaldigi saptandi. Egitim düzeyi düsük babalarin çocuklarinin korku puanlari daha yüksek bulundu. Tablo 6’da görüldügü gibi, daha önce hastaneye gitme deneyimine göre tibbi islem korku puani istatistiksel açidan anlamli bir fark yaratmadigi saptandi. Daha önce ‘diger’ basligi altinda toplanmis olan agri, kusma-ishal, astim, sebebini bilmeyenler, günes çarpmasi, transfüzyon, alerji, anemi, havale, yanik, dehidratasyon, ailesel Akdeniz atesi ve kontrol nedenleriyle hastaneye yatan çocuklarla hastaneye yatmamis, majör travma (ameliyat, travma, kirik) ve enfeksiyon (ishal-kusma, ates, grip, tonsilit-larenjit-farenjit, domuz gribi, idrar yolu enfeksiyonu, hepatit ve kabakulak) nedeni ile yatmis çocuklar arasindaki fark istatistiksel olarak anlamli bulundu (5). Daha önce agiz muayenesi yaptirmayanlarin islemsel korku puani agiz muayenesi yaptiranlara göre yüksek bulundu. Aradaki farkin istatistiksel olarak anlamli oldugu görüldü (5) (Tablo 7).

Tartisma

Tibbi islem korkusu, tibbi islemler veya tibbi personelle ilgili bir deneyim veya hastane ortaminda saglik durumlarinin degismesi ile ilgili bir korkudur (9,10,11,12,13,14,15,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32). Tibbi islem korkulari çocuklarin saglik uygulamalarina katilimini ve hastalik durumunda tedavi sürecini olumsuz etkileyebilmektedir (5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34). Bu çalisma Tibbi Islem Korku Ölçegi kullanilarak ortaokullarda ögrenim gören saglikli ögrencilerin tibbi islem korkulari ve bunlari etkileyen faktörleri belirlemek amaciyla yapilmistir. Çalismada ögrencilerin toplam tibbi islem korku puan ortalamasi 42,14±9,73 olup, ‘biraz korkan’ grupta yer aldiklari tespit edilmistir. Ögrencilerin %87,3’ünün tibbi islemlerden biraz korktugu belirlenirken, %4,8’inin hiç korkmadigi, %7,8’inin ise çok korktugu belirlenmistir (Tablo 4). Alak’in (9) ameliyat olmak üzere yatan 7-14 yas grubu 100 çocukta yaptigi çalismada çocuklarin toplam tibbi islem korku puan ortalamasi 42,79±9,96 olup, bu arastirmayla benzer sekilde ‘biraz korkan’ grupta yer aldiklari belirlenmistir. Görüldügü gibi arastirma bulgularimiz diger çalismalardaki bulgulara benzerdir. Bu çalisma sonuçlari tibbi islem korkularinin nedenlerini açiga çikaracak çalismalara gereksinim oldugunu göstermektedir. Okul çagi çocuklarinin tibbi islem korkularini etkileyen faktörlere yönelik çalismalara bakildiginda; daha önceki iyi-kötü hastane deneyimleri, bilissel ve algisal yetenekleri, hastaligin yapisi ve siddeti, sosyal destek sistemleriyle ilgili özellikler, yas ve cinsiyet hastanede yatis süresinin uzamasi, anne babanin egitim düzeyleri ve meslekleri karsimiza çikmaktadir (8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26). Korku çocuklarin içinde bulundugu yas grubunun gelisimsel özelliklerine bagli olarak degisim gösterir. Tibbi islem korkusunu etkileyen faktörlerden birisi yastir. Korkunun en yogun yasandigi yillar dogumdan sonraki iki yil ve ergenlik yillaridir (21,22,23,22,23,24,25,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36). Arastirmada yas, toplam tibbi islem korku puanini etkilemezken, korkunun dört boyutundan biri olan islemsel korkuda, 11-12 yasin 13-14 yasa göre korku puani istatistiksel açidan anlamli düzeyde yüksek (5) bulunmustur. Konu ile ilgili yapilan çalismalara baktigimizda, yas ilerledikçe bazi fobi ve korkularin geriledigi ve eriskin dönemde kaybolabildigi belirtilmistir (9,10,11,12,13,14,15,10,11,12,13,14,15,16,17,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27). Arastirmaya alinan ögrencilerin yaslari bir birine yakin oldugu için literatürle karsilastirmak dogru olmamakla birlikte literatürle benzer sekilde korkunun azalma sebebi yasin artmasi ile ilgili olabilecegi düsünülmüstür. Korkuyu etkileyen önemli bir diger faktör cinsiyettir. Yapilan arastirmalara göre kizlarin korku düzeylerinin erkeklerin korku düzeylerine göre daha yüksek oldugu, bunun sebebinin ise kiz çocuklarinin daha duygusal olmasi ile ilgili olabilecegi belirtilmektedir (21,22,23,24,25,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42). Arastirmada cinsiyet ve tibbi islem korku puanlari arsindaki fark kiz çocuklarda, erkek çocuklara göre korkunun her boyutunda ve toplam korku puaninda istatistiksel olarak anlamli (1) sekilde daha yüksek tespit edilmistir. Benzer sekilde, 7-19 yas arasi çocuklarla yapilan bir çalismada kizlarin sadece tibbi islem korkusunun degil bütün korku tiplerinin (hayvan korkusu, ölüm korkusu, vs) erkeklere göre daha fazla oldugu bildirilmistir (37). Konu ile ilgili bir baska çalismada ise Nijerya, Amerika, Çin ve Avustralya’da ayni anda 8-17 yas grubu üzerinde yapmis olduklari çalismada da kiz çocuklarinin daha fazla etkiledigi görülmüs olup korkunun kültürden kültüre, yetistirme ve davranis tutumlarina bagli olarak uluslararasi degisiklik gösterdigi bildirilmistir (40). Çalismamizdaki kiz ögrencilerin korku puanlarinin erkek ögrencilerden daha yüksek olusunu da kiz çocuklarinin duygularini daha kolay açiklamasini destekleyen ve onlarin güçsüz olabileceklerini kabul eden kültürel algi ile açiklanabilir. Tibbi islem korkusunu etkileyen diger faktörler ebeveyn egitimi ve meslegidir. Yapilan arastirmalarda babalarin çocuklar için güçlü bir rol modeli oldugu, babanin çocuklari ile geçirdikleri zamanin ve dolayli etkilesiminin çocuklarin babalarini gözlemleme yoluyla birçok davranisi kazanmalarina yardimci oldugu ortaya konmustur (8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43). Arastirmada çocuklarin annelerinin egitim düzeyi, meslegi ve gelir getiren bir iste çalisip çalismamasi çocugun tibbi islem korku puanini etkilememistir. Babanin egitim durumu toplam tibbi islem korkusu puanini ve korkunun dört boyutunu istatistiksel olarak anlamli sekilde (1) etkilemistir. Egitim düzeyi düsük babalarin çocuklarinin tüm korku puanlari yüksek bulunmustur. Konu ile ilgili yapilan çalismalarda, ilkokul mezunu olan ebeveyn ile yüksek okul mezunu olan ebeveynin çocuklarina uyguladiklari tutumlar farklilik gösterebildigi belirtilmektedir. Bu çalismalarda anne-baba egitim durumu ile çocuklarin sosyal korku-kaygi düzeyleri arasinda anlamli bir fark oldugunu, anne-babasi yüksek okul mezunu olan çocuklarin korku-kaygi düzeylerinin düsük oldugunu belirlemistir (38,39,40,41,42,43,44,39,40,41,42,43,44,45). Arastirma sonucunda literatürle uyumlu olarak babalarin egitim düzeyi arttikça çocuklarin korku puani azalmaktadir. Bunun sebebi ise, babanin çocukta yarattigi güvenin korkuyu azaltmasi olabilir. Hastaneye yatma tibbi islem korkusunu etkileyen önemli bir faktördür. Hastane ortami çocuk için onu korkutan rahatsiz eden ve hos olmayan deneyimleri içerir (3). Akut biçimde hastaneye yatirilmis hastalar için hastane ortami bilinmeyenden korkmaya bagli anksiyeteye dönüsürken, kronik hastalarda daha önce yasanmis travmatik olaylar, girisimsel uygulamalar hastaneye yatmaya bagli stres yaratabilmektedir. Daha önce gerçeklestirilen çalismalarda büyük travma geçirenlerde korku beklenirken bu çalismada korku saptanmamistir (33,34,35,36,37,38,39). Bunun nedeni çalismanin saglikli okul çocuklarina yapilmis olasi ve geçmisi hatirlamiyor olmalari ile ilgili olabilir. Daha önce hastaneye yatma deneyimi yasamamis çocuklar ise, genellikle rutin muayeneleri, asilari ya da geçirdikleri hastanede yatmayi gerektirmeyecek hastaliklar nedeniyle tedavi amaçli hastaneye gelme ile bu deneyimi yasamaktadirlar. Bu üç durumda da çocuklar agrili girisimlerle karsilasacak, alisik oldugu yasantisi kesintiye ugrayacak, fakat hastane imaji açisindan gruplar arasi faklilik görülmeyecektir (18,19,20,21,22,23,24,25,26,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,48). O’Conner-Von (39), çocuklarin yasadigi hastane deneyiminin kendilerine güvenlerini artirdigini, streslerini kontrol etmede daha basarili olduklarini belirtmistir. Arastirmada daha önce hastaneye gidip gitmeme durumu ve hastaneye gitme nedenleri toplam tibbi islem korku puanini istatistiksel olarak anlamli sekilde etkilememistir. Daha önce uygulanmis tani ve tedavi islemleri toplam tibbi islem korku puanini etkilemezken, agiz muayenesi yaptirmayan çocuklarin, yaptiranlara göre islemsel korku puanlari istatistiksel olarak anlamli düzeyde yüksek (5) bulunmustur. Bunun sebebi agiz-bogaz muayenesine maruz kalanlarin islemin korkunç olmadigini fark etmis olmalari olabilir. Bilinmeyen korkusu deneyimle yok olmus olabilir. Sonuç olarak, ortaokul çocuklarinda toplam tibbi islem korkusunun biraz oldugu ve bu korkuyu cinsiyet ve babanin egitim düzeyi faktörlerinin etkiledigi tespit edilmistir. Bu korkunun varligi niteliksel çalismalarin yaninda korkuyu azaltici müdahale çalismalarinin yapilmasinin gerekliligini ortaya koymaktadir.

Makale sadece PDF formatında mevcuttur. PDF Görüntüle
2024 ©️ Galenos Publishing House