Sivas Ilinde Hastaneye Basvuran 1-15 Yas Grubu Çocuklar Arasinda Anemi Prevalansi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 67-72
Ağustos 2014

Sivas Ilinde Hastaneye Basvuran 1-15 Yas Grubu Çocuklar Arasinda Anemi Prevalansi

J Curr Pediatr 2014;12(2):67-72
1. Sivas Numune Hastanesi, Pediatrik Hematoloji Klinigi, Sivas, Türkiye
2. Sivas Numune Hastanesi, Pediatrik Endokrinoloji Klinigi, Sivas, Türkiye\R\N
3. Sivas Numune Hastanesi, Pediatrik Kardiyoloji Klinigi, Sivas, Türkiye
4. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tip Fakültesi, Çocuk Sagligi Ve Hastaliklari Anabilim Dali, Sivas, Türkiye
5. Sivas Numune Hastanesi, Hematoloji Klinigi, Sivas, Türkiye
6. Sivas Numune Hastanesi, Çocuk Sagligi Ve Hastaliklari Klinigi, Sivas, Türkiye
7. Sivas Halk Sagligi Müdürlügü, Sivas, Türkiye
8. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tip Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dali, Sivas, Türkiye
9. Sivas Numune Hastanesi, Patoloji Bölümü, Sivas, Türkiye
10. Sivas Numune Hastanesi, Anestezi Bölümü, Sivas, Türkiye
11. Saglik Bakanligi, Sivas, Türkiye
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 21.11.2013
Kabul Tarihi: 13.06.2014
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

Giris

Hemoglobin, hematokrit ya da eritrosit degerinin yasa göre normal ortalama degerlerinin 2 standart sapmanin altinda olmasi anemi olarak tanimlanmaktadir (1). Sosyoekonomik kosullarin ve olumsuz çevre sartlarinin kötü oldugu toplumlarda, anemi özellikle yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu gelismektedir (2). Dünya genelinde en önemli saglik sorunlarindan biri olan aneminin ortalama sikligi %20-30’dur. Bes yas alti çocuklarin gelismis ülkelerde %12’si, gelismekte olan ülkelerde ise %51’i anemiktir. Son yillarda tüm dünyada çocukluk yas grubunda anemi prevelansinda düsme gözlenmesine karsin sosyoekonomik düzeyi kötü olan, gelismemis ve gelismekte olan ülkelerde önemli bir saglik sorunu olmaya devam etmektedir (1,2,3). En sik anemi nedeni besinsel demir eksikligidir. Ülkemizde de, uygulanan saglik politikalarina ragmen çocukluk yas grubunda önemli bir saglik sorunu olarak karsimiza çikmaktadir (1-6). Bu çalisma ile Sivas ilinde hastanemize basvuran 1-15 yas grubu çocuklarin hematolojik kan parametreleri retrospektif olarak degerlendirilerek anemi prevelansinin saptanmasi amaçlandi.

Gereç ve Yöntem

Bu çalismada Sivas Numune Hastanesi, çocuk poliklinigine 01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasinda basvurmus, kronik hastaligi olmayan, 1-15 yas arasi 14449 olgu anemi prevelansini belirlemek amaciyla retrospektif olarak incelendi. Tüm olgular yas gruplarina göre 1-3 yas (n=2531), 4-6 yas (n=2872), 7-9 yas (n=2735), 10-12 yas (n=2637), 13-15 yas (n=3674) olmak üzere 5 gruba ayrildi. Çalisma grubuna dahil olan hastalar akut yakinmalarla poliklinige basvuran ve ayaktan teshis ve tedavi ile düzelen hastalardi. Hastalardan bilinen herhangi bir kronik hastaligi olanlar, sürekli ilaç tedavisi alanlar, son bir yil içinde hastanede yatis öyküsü olanlar veya herhangi bir nedenle kan ve kan ürünü almis olanlar çalismaya dahil edilmedi. Hastalarin kan örneklerinde tam kan sayimi (Beckman Coulter LH-750 Genes System-2 cihazinda lazer yöntemi ile) çalisildi. Tüm sonuçlar hastane kayitlarindan elde edildi. Hastalara ait hemoglobin, hemotokrit, ortalama eritrosit volümü (MCV), ortalama eritrosit hemoglobin degeri (MCH), ortalama eritrosit hemoglobin konsantrasyonu (MCHC) ve kirmizi küre dagilim genisligi (RDW) çalisildi. Hemoglobin degeri yasa uygun referans degerinin alt sinirindan düsük olanlar (2 standart deviasyon, -2 SD ve alti) anemi olarak tanimlandi. Anemi disinda hastalarin MCV, MCH, MCHC ve RDW sonuçlari yasa uygun referans degerinin alt sinirindan düsük ve yüksek olanlar [2 standart deviasyon (+2 SD)] seklinde degerlendirildi (Tablo 1). Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 18.0 paket programi kullanildi. Kategorik ölçümler sayi ve yüzde olarak, sayisal ölçümlerse ortalama ve standart sapma (gerekli yerlerde ortanca ve minimum-maksimum) olarak özetlendi.

Bulgular

Çalisma grubuna ait 14449 hastanin yas ortalamasi: 8,47±4,45 yil (dagilim araligi 1-15 yil) olup olgularin 8742’si (5) erkek, 5707’si (5) kiz idi. Tüm olgular 1-3 yas grubu (5), 4-6 yas grubu (9), 7-9 yas grubu (9), 10-12 yas grubu (3) ve 13-15 yas grubu (4) olmak üzere bes gruba ayrildi (Tablo 2). Anemi saptanan 853 (9) hastanin 465’i (3) erkek, 388’i (8) kiz idi. Aneminin yas gruplarina göre dagilimi; 1-3 yasta 205 (1) kisi, 4-6 yasta 97 (4) kisi, 7-9 yasta 98 (6) kisi, 10-12 yasta 128 (9) kisi, 13-15 yasta 325 (9) kisi seklindeydi. Ortalama Hb degeri 1-3 yas grubunda 12,32±1,15 gr/dl (6), 4-6 yas grubunda 12,5±1,05 (7), 7-9 yas grubunda 13,1±1,03 (6-17), 10-12 yas grubunda 13,6±1,02 (6) ve 13-15 yas grubunda 14±1,46 (6) arasi degismekteydi (Tablo 3, Sekil 1). MCV ortalama; 82,2±5,34 (47) olarak saptandi. Düsük MCV degerine sahip olgular tüm çalisma grubunun %6,3’ünü (905) olusturmaktaydi. MCV degeri yas gruplarina göre 1-3 yas; %9,4 (237), 4-6 yas; %5,3 (151), 7-9 yas; %3,8 (104), 10-12 yas; %4,5 (119), 13-15 yas; %8 (294) seklinde bir dagilim göstermekteydi. Ortalama MCV degeri 1-3 yas grubunda 77,30±5,24 (51), 4-6 yas grubunda 80,64±4,09 (54), 7-9 yas grubunda 82,08±3,91 (47), 10-12 yas grubunda 83,16±4,21 (58) ve 13-15 yas grubunda 84,8±5,5 (52) olarak bulundu (Sekil 2). Kirmizi küre dagilim genisligi ortalama; %13,4±1,4 (9) bulundu. Tartisma Anemi çocukluk çaginda sik görülen, önemli saglik sorunlarindan birisidir. Anemi sikligi yasa, cinsiyete, sosyoekonomik duruma ve cografik bölgelere göre degiskenlik göstermektedir. Sosyoekonomik kosullarin düsük ve orta düzeyde oldugu bölgelerde halen yetersiz ve dengesiz beslenme aneminin en önemli nedenidir. Anemik hastalarda klinik bulgular olabilecegi gibi hiç bir klinik bulgu olmaksizin laboratuvar tetkiki sirasinda rastlantisal olarak tani konulabilir (1,2,2,3,4,5). Bu çalismada bölgemizde daha çok düsük-orta sosyoekonomik kesime hizmet eden hastanemize basvuran olgular arasinda anemi prevelansi arastirildi. Dünyada iki milyardan fazla insanin demir eksikliginden etkilendigi ve bunlarin büyük çogunlugunun anemik oldugu düsünülmektedir. Süt çocuklugu döneminde aneminin hem daha sik hem de etkilerinin daha agir olmasi sebebiyle tarama programlariyla takip edilmesi önerilmektedir. Türkiye genelinde 5 yas altindaki çocuklarda anemi sikligi 1984 yilinda %84 düzeylerinde iken 1990’li yillarda bu düzey %45 saptanmistir (5-7). Dünyanin farkli bölgelerinde yapilan tüm çalismalarda demir eksikligi aneminin baslica nedeni olup bizim çalismamizla büyük oranda iliskiliydi. Demir eksikligi yani sira anemi olusumunda folat ve Vitamin B12 eksikligi de son derece önemlidir. Bu besinsel özelliklerin disinda anemi olusumunda cinsiyetin, irk yapisinin, rakimin, sosyoekonomik ve kültürel düzeyin belirgin etkisinin oldugu yapilan çok sayida çalismalarla gösterilmistir (8-12). Tüm dünyada oldugu gibi ülkemizde yapilan çok sayida çalismada aneminin en sik nedeni demir eksikligidir. Demir eksikligi anemisi (DEA) süt çocuklugu döneminde Arjantin’de %46,7, Kosta Rika’da %25, Kanada’da yasayan Çinli’lerde %12,1, Yunanistan’da 6 ay 5 yas arasi çocuklarda %33,6, ABD’de çocuk ve ergenlerde %2-5 oraninda bulunmustur (7-12). DEA sikligi Türkiye’de 1974’te 0-5 yas arasi çocuklarda yapilan bir çalismada %73, Marmara bölgesinde 1975’te 0-12 yas arasi çocuklarda yapilan bir çalismada %79 ve Istanbul’da 1997’de 6 ay-19 yas arasi çocuklarda ve ergenlerde yapilan bir çalismada %44,3 bulunmustur (14-19). Anemi sikligi Istanbul’da 6-11 yas arasi çocuklarda yapilan alan tarama çalismasinda %28 bulunmustur. Bu olgularin %15’nin mikrositik anemi grubunda yer aldigi saptanmistir (15). Yakin zamanda ülkemizde demir eksikligi anemisi prevelansi poliklinik basvurularini içeren bir çalismada %17-30 arasinda bulunmustur (20). Okul çagi çocuklarinda anemi sikligi Trabzon ve köylerinde %9,6, Çukurova bölgesinde %12-18 arasinda bulunmustur (19,20,21). DEA sikligi gelismis ülkelerde okul çagi çocuklari içeren çalismalarda ABD’de %2, Isveç’te %2,8, Ispanya’da %0,94, Ingiltere’de erkeklerde %3,5, kizlarda %10,5 olarak bulunmustur (22-25). Anemi prevalansi Cook ve ark. ABD’de yaptigi çalismada %4,8 bulunurken (26) Istanbul’da Eren ve ark. tarafindan 2008 yilinda yapilan tarama çalismasinda %45,6 olarak bulunmustur (27). Revanli ve ark. tarafindan Manisa’da 0-14 yas grubu çocuklari içeren çalismada %44 (olgularin %18’inde DEA) (28), Tokat’in Almus ilçesinde ilkokul çocuklarinda ise %43,7 gibi yüksek bir oran bulunmustur (29). Çalismamiza benzer sekilde 1999 yilinda Sivas ilinde 12-18 yas grubu adölesanlarda yapilan çalismada DEA sikligi kizlarda %6,2 erkeklerde %4,2 olarak bulunmustur. Bu çalismanin sonuçlari bizimle ayni ilde yapilmis olmasi açisindan yas gruplari farkli olsa da son derece önemliydi. Çünkü bizim çalismamizda 1-15 yas grubunda anemi prevalansi (9) bu çalisma sonuçlarina (7) benzerdi. Aneminin cinsiyet dagilimi degisik çalismalarda farkli bulunmustur. Bizim çalismamizda erkek çocuklarin %5,3’ü, kiz çocuklarin %6,8’i anemik idi (p<0.05). Çalismamizda anemi prevelansi özellikle 1-3 yas ve 13-15 yas arasinda diger yas gruplarina göre belirgin yüksekti. Bu yükseklik, Eren ve ark. benzer yas gruplarinda saptadigi yükseklikle uyumlu idi (29). Anemi prevelansindaki bu artis ayni yas grubundaki MCV düsüklügü ile önemli korelasyon gösteriyordu. Aslinda bu korelasyon bize saptadigimiz aneminin büyük çogunlugunun DEA ile iliskili oldugunu dolayli olarak gösteriyordu. Hizli büyüme dönemini olusturan bu iki yas grubu DEA’ye duyarliligi gösteriyordu. Bu durum her iki yas grubunda demir eksikligini ve DEA’yi önleyici saglik politikalarinin gelistirilmesi gerektigini göstermektedir. Birlesik Devletler’de 5 yas alti çocuklarda anemi sikligi %8 olarak bildirilmistir. DEA, Kaya ve ark.’nin yaptigi çalismada %18, Bati Anadolu’da %17-18, Dogu Anadolu’da %30 dolaylarinda saptanmistir. Yine ülkemizin farkli bölgelerinde yapilan çalismalarda Manisa’da %18, Ankara’da 2-6 yas grubunda %19,1, Izmir’de 6 ay-15 yas arasi çocuklarda %30,1, Elazig’da 2-6 yas arasinda %32, 7-12 yas arasinda %29,3 oraninda DEA saptanmistir. Bu degerler ülkemizde bizim buldugumuz genel anemi prevelansindan çok fazla idi (12). Çocukluk yas grubunda hizli büyüme ve gelismenin oldugu süt çocuklugu ve pubertal dönem, basta demir gibi elementler olmak üzere birçok farkli besinsel faktöre ihtiyacin en fazla oldugu dönemi kapsamaktadir (33). Bizim çalismamizda da özellikle anemi prevelansinin fazla oldugu dönemlerden biri olan 1-3 yas yas grubu çocuklar beslenme konusunda disa bagimliligin ve dengesiz, düzensiz beslenme problemlerinin en fazla oldugu, enfeksiyonlarin sik rastlandigi ve büyümenin hizli oldugu bir dönemi olusturmaktadir. Böyle bir dönemde anemi sikliginin diger yas gruplarina göre daha fazla olmasi dogaldir. Bizim çalismamizda bulunan %8,1’lik anemi prevelansi ülkemizde yapilan diger çalismalara göre oldukça düsük gibi görünmektedir. Bu sonuç hayvan yetistiriciliginin bölgede fazla olmasi, et ve et ürünlerine ülkemizin diger bölgelerine göre kismen daha ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi yaninda demir içeren et disindaki diger ürünlerin tüketiminin fazla olmasi ile açiklanabilir. Ayrica çalismamizin düsük orta düzey hasta grubunu içeren bir çalisma olmasina ragmen kirsal kesimi tam olarak yansitmadigi için prevalansin düsük olarak saptandigini düsünebiliriz. Çalismamizda anemi sikliginin yüksek oldugu diger yas grubu olan 13-15 (9) yas araligi hizli büyümenin yani sira dengesiz düzensiz beslenme, sagliksiz yapilan diyet ve menarsin baslamasi gibi anemi gelismesini kolaylastiran çesitli faktörlerden etkilenilen dönemdir. Bu yas grubunda anemi sikligini arttiran en önemli neden kiz çocuklarinda menarsin baslamasi ve baslayan menarsin düzensiz kanamalara neden olmasidir. Sonuç olarak anemi prevelansinin en sik görüldügü yas gruplarina bakildiginda, yetersiz ve dengesiz beslenmenin yani sira menstrüasyonun anemiye sebep olan en önemli faktör oldugu düsünülebilir. Anemi biyokimyasal islemler, hücresel fonksiyonlar, büyüme ve gelisme, zihinsel ve davranissal gelisme, immün sistem, fiziksel kapasite, termoregülasyon, gastrointestinal sistem gibi hematolojik ve non-hematolojik birçok sisteme etkisi olan bir hastaliktir. Anemiyi önlemeye yönelik dünya genelinde kabul gören demir profilaksisi ülkemizde de önemli bir koruma faktörü olarak kullanilmaktadir (2,3,4,5,6,7,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29,30,31,32,33). Son yillarda ülkemizde de demirden zenginlestirilmis besinlerin tüketilmesi ve buna destek verilmesi yani sira saglik bakanliginin demir içeren preperatlarin profilaktik olarak rutin kullanilmasini önermesi ve bu ürünlerin tüketilmesini desteklemesi ile birlikte anemi sikliginin ülke genelinde azaldigi görülmüstür (29-31). Bu konuda Vatandas ve ark.’nin yaptiklari çalismada profilaktik demir kullanimi ile demir eksikligi sikliginin %3’den %2’lere düstügü gösterilmistir (33). Anemi tüm çocukluk yas gruplarinin en sik görülen hastaliklarindan birisidir. Hekimler çocukluk yas grubunda anemi konusunda uyanik olmali, aileleri bu konuda bilinçlendirmeli ve toplum sagligini, çocuklarda zeka gelisimini olumsuz etkileyen bu durumun giderilmesi için çalismalidir. Sonuç olarak; bu çalisma ile bölgemizde çocuklarda büyüme gelisme ve özellikle kognitif fonksiyonlara da önemli etkisi nedeniyle ciddi bir saglik sorunu olan anemiye dikkat çekmek istedik.

Makale sadece PDF formatında mevcuttur. PDF Görüntüle
2024 ©️ Galenos Publishing House