ÖZET
Çalışmamızın sonuçları tip 1 diyabetli çocukların glisemik sonuçlarında ebeveynlerin sağlık okuryazarlığının rolünü ve önemini vurgulamıştır. Etkili diyabet yönetimi için ebeveynlerin sağlık okuryazarlık düzeyleri değerlendirilmeli ve desteklenmelidir.
Çalışmamızda anne-baba eğitim durumuna göre ve ketoasidoz nedeniyle hastaneye yatış sayısına göre Türk Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği (TSOY-32) puanları anlamlı farklılık gösteriyordu (p=0,045, p=0,039). Yaşları 2-10 yıl arasında değişen gruptaki çocukların ebeveynlerinde HbA1c ile TSOY-32 arasında negatif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardı (rho=-0,275; p=0,046). Yaşı 10 yıl ve üzeri olan çocuklarda ise HbA1c ile TSOY-32 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı (rho=-0,098; p=0,497). Aylık gelir düzeyleri (gelir giderden az, gelir eşittir gider, gelir giderden fazla) ile HbA1c değerleri ve düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p=0,149).
Bu çalışmaya en az 6 aydır tip 1 diyabet tanısı ile takipli, 2-18 yaş arası 103 çocuğun ebeveynleri katılmıştır. Katılımcıların sağlık okuryazarlık düzeyleri ile sosyo-demografik verileri ve çocuklarının glisemik kontrol sonuçları arasındaki ilişkiler incelenmiştir.
Sağlık okuryazarlığı, bireylerin kendileri ve başkaları için sağlıkla ilgili kararları ve eylemleri için bilgi ve hizmetleri bulma, anlama ve kullanma becerisine sahip olma derecesidir. Çocuk ve ergenlerde diyabetin regülasyonu aile katılımını ve denetimini gerektiren bir konudur. Bu çalışmada tip 1 diyabetli çocukların glisemik sonuçları ile ebeveynlerinin sağlık okuryazarlık düzeyleri arasındaki ilişki araştırılmıştır.